BEDDING in Turkish translation

['bediŋ]
['bediŋ]
yatak
bed
mattress
bedroom
cot
the bedding
bedtime
bunk
çarşaf
sheet
linen
burqa
blanket
chador
burka
bedding
yatmaya
to sleep with
bed
go to bed
sex
lie
to get laid
bang
to shag
shagging
nevresim
gerdek
wedding
marriage
gerdec
bedding
nuptial
yatağa
bed
mattress
bedroom
cot
the bedding
bedtime
bunk
yatağı
bed
mattress
bedroom
cot
the bedding
bedtime
bunk
yatağını
bed
mattress
bedroom
cot
the bedding
bedtime
bunk
yatmak
to sleep with
bed
go to bed
sex
lie
to get laid
bang
to shag
shagging
çarşafları
sheet
linen
burqa
blanket
chador
burka
bedding

Examples of using Bedding in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
No no I will do the cleaning and bedding also.
Hayır, hayır. Temizliği ve yatağı yapacağım.
On the vinyl back seat of a Skylark. Nothing like bedding a woman.
Skylarkın arka koltuğunda bir kadınla yatmak gibisi yok.
I will get some bedding.
Ben de yatağını hazırlayayım.
I want you to sweep it out, wash the dirty dishes, take the bedding outdoors.
Evi süpürmenizi… bulaşıkları yıkamanızı, çarşafları dışarı çıkarıp havalandırmanızı istiyorum.
I scoped out some cheap fabric in bedding places down on Houston Street.
Houston Sokağından birkaç ucuz dokuma yatak takımı aldım.
preserving clothes, bedding.
giysi, nevresim.
Bedding merchant's wives and temple mates.
Yatağa atarak kasaba kasaba geziyorsun.
It's not bedding any girl who flutters her eyelashes, mighty lion-slayer.
Aşk sana kaş göz eden her kızla yatmak değildir. Büyük arslan katili.
I will go change the bedding in Tom's old bedroom.
Tomun eski odasındaki çarşafları değiştireyim.
Jamie, go upstairs and get the bedding for Suzy.
Jamie, yukarı çık ve Suzynin yatağını hazırla.
Paul, I want all that bedding burned after you get her out.
Paul, kadını çıkardıktan sonra tüm yatak takımını yakmanı istiyorum.
Nothing like bedding a woman on the vinyl back seat of a Skylark.
Skylarkın arka koltuğunda bir kadınla yatmak gibisi yok.
There's bedding in the hall closet.
Salon dolabında yatak var.
pillows are used for bedding.
battaniyeler ve yastıklar yatak takımları için kullanılır.
If this is your attempt at bedding me again, Miss Mayer.
Beni yeniden yatağa atmaya çalışıyorsunuz sanırım, Bayan Mayer.
water, bedding, for 40 patients.
su ve yatak lazım olacak.
clothing, heating, bedding.
ısınmaya, yatağa… ve de tuvalete.
They had me riding bikes with 60-year-olds and bedding her.
Yaşındaki kadınla bisiklet sürdürdürler ve yatağa soktular.
Not too dear a friend to stop you from bedding my fiance!
Öyle iyi bir dostum ki bu nişanlımı yatağa atmana engel olamadı!
You roam from town to town, bedding merchants' wives and temple mates.
Tüccar karılarını ve tapınak görevlilerini kasaba geziyorsun. yatağa atarak kasaba.
Results: 167, Time: 0.0636

Top dictionary queries

English - Turkish