Examples of using Blender in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eddie! I didn't know the blender had that setting!
Blenderin bu ayarı olduğunu bilmiyordum. Eddie!And the sky turn purple? So is that what made the blender noise?
You take the blender, you take our savings, you never change!
Blenderi aldın, bütün birikimi aldın, hiç değişmeyeceksin!The wife says when she's got to put them in a blender, it ends.
Eşim onları miksere koyduğunda bunun sona ereceğini söylüyor.Now what did I do with that blender?
Did you let Victor put worms in the blender again?
Yine mi blendere solucan koymasına izin verdin?Is anything else in the blender?
Blenderin içinde başka bir şey var mı?Is that what made the blender noise and the sky turn purple?
Mikser gürültüsü çıkarıp gökyüzünü mora çeviren o muydu?I suppose I want to show the blender here.
Sanırım size soğuk içkileri karıştırmak için kullandığımız blendırı göstermeliyim.You don't know how to work a blender!
Mikserin nasıl çalıştığını bile bilmiyorsun!The new you needs a blender?
Blendere de mi ihtiyacı var?Hal fired up the blender We're being bad.
Hal blenderi çalıştırdı. Yaramazlık yapıyoruz.Is there anything else in the blender?
Blenderin içinde başka bir şey var mı?We don't need a blender.
Miksere gerek yok.I will go to Ross', get the blender.
Gidip Rossdan mikseri alırım.The blender was broken at the diner.
Lokantadaki mikser bozuktu.The poison was put in the glass and the blender… after he was dead.
Zehir kadehe ve çırpıcıya, o öldükten sonra kondu.Do you have a blender?
Mikserin var mı?I bought her this blender too.
Anneme bu blenderi de ben aldım.The blender motor burned out.
Blenderin motoru yandı.
