Examples of using Bullet-proof in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Panther, what kind of deals require bullet-proof vests?
Pao, koruyucu yelek giymemizi gerektiren… iş nedir acaba?Panther, what big deals require bullet-proof vests?
Pao, koruyucu yelek giymemizi gerektiren… iş nedir acaba?This bullet-proof glass is worth every penny.
Kurşun gecirmez cam her kuruşuna değiyor.Cause he's wearing a bullet-proof.
Çünkü kurşungeçirmez yelek giyiyordu.I told you to buy a bullet-proof vest.
Pao What are we doing tomorrow that requires a bullet-proof vest?
Pao, koruyucu yelek giymemizi gerektiren iş nedir acaba?Flame decal for the chain guard, Marine Corps tassels, bullet-proof seat, and a rub-on tattoo for that special someone.
including tennis rackets, skis, parachute lines, boats, airplanes, ropes, cables, and bullet-proof vests.
kablolar ve kurşun geçirmez yelekler dahil olmak üzere 200den fazla uygulama alanında bir malzeme olarak kullanılmaktadır.The vests. Bullet-Proof vests.
Kurşun geçirmez yelek.Then this bullet-proof glass is.
Ama bunlar kurşun geçirmez cam.See? This is bullet-proof.
Kurşun geçirmez olduğunu gördün mü?Armed guards, bullet-proof windows.
Silahlı korumalar, kurşun geçirmez camlar.You think you're bullet-proof?
Sen kurşun geçirmez olduğunu mu sanıyorsun?Tom took off his bullet-proof vest.
Tom, kurşun geçirmez yeleğini çıkardı.Clever people aren't bullet-proof!
Zeki insanlar kurşun geçirmez değildir!You thought are you, bullet-proof clothes?
Everyone's to wear a bullet-proof vest.
A bullet-proof suit is useless against knives.
CD player, bullet-proof glass, everything.
CD çalar, kurşun geçirmez cam,- her şey.Have her try on the bullet-proof vest.
Ona koruyucu yelek giydirin.
