CAN START in Turkish translation

[kæn stɑːt]
[kæn stɑːt]
başlayabilir
can begin
can start
start
may begin
may proceed
will begin
başlarım
head
chief
handle
lead
upside
prime
deal
top
cope
principal
yemeğe başla
başlayalım lütfen unutmayın ki sizi örnek vermeye zorlayamayız

Examples of using Can start in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We can start with some basics.
Biz bazı temelleri ile başlayabilirsiniz.
Now that I'm truly happy, maybe all four of us can start over.
Artık ben de gerçekten mutlu olduğuma göre belki dördümüz temiz bir başlangıç yapabiliriz.
I have references and I can start immediately if that suits.
Referanslarım var. ve sizin için uygunsa hemen başlayabilirim.
I just need to get the manager to sign this and you can start picking out furniture.
Sadece bunu imzalatmalıyım ve sen de mobilya seçmeye başlayabilirsin.
Perhaps we here at the DMV can start changing as well.
Belki biz de vergi dairesinde değişime başlayabiliriz.
You can start, Georgie.
Değil mi? Sen başlayabilirsin, Georgie.
New New York can start again.
Yeni New York yeni bir başlangıç yapabilir.
I will get ready and can start in a few days.
Hazırım ve bir kaç gün içerisinde başlayabilirim.
Now, you must evacuate the building so we can start.
Artık binayı boşaltmalısınız ki biz de başlayabilelim.
But I can start by giving you a tissue.
Ama sana bir mendil vererek başlayabilirim.
I guess you guys can start looking for your permanent roommate.
Sanırım siz de uzun vadeli bir ev arkadaşı aramaya başlayabilirsiniz.
So I can start unpacking, too.
Öyleyse artık ben de eşyaları boşaltmaya başlayabilirim.
Success! Soon, anybody can start learning Klingon!
Başarı! Yakında herkes Klingonca öğrenmeye başlayabilecek!
Gabe, tell us your stupid rules so we can start the game.
Gabe, bize şu saçma kurallarını söyle de biz de oyuna başlayabilelim.
You and Danny can start hanging out.
Sen ve Danny takılmaya başlayabilirsiniz.
I can start.
Ben başlayabilirim.
But I know where you can start.
Ama nereden başlayabileceğini biliyorum.
Susan, maybe you and your ma can start pealing the grapes for the eyeballs salad.
Susan, annenle göz küresi salatası için üzümleri ayıklamayama başlayabilirsiniz.
If she's not where you are, you can start to move on.
Çünkü o senin olduğun noktada değil, sonra bunu aşmaya başlayabilirsin.
So um… Robby can start tomorrow Ms. Moralez?
Bayan Morales, Robby yarın başlayabilir mi?
Results: 192, Time: 0.0576

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish