CENTERED in Turkish translation

merkezli
central
center
dispatch
centre
base
headquarters
command
downtown
station
core
ortalanmış
middle
central
medium
center
mid
secondary
centre
average
intermediate
moderate
merkezlenmiş
merkezde
central
center
dispatch
centre
base
headquarters
command
downtown
station
core
merkezinde
central
center
dispatch
centre
base
headquarters
command
downtown
station
core

Examples of using Centered in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A radius of 60 miles, centered at Acton.
Merkezi, Acton olmak üzere 60 mil yarıçapındaki alanı tarıyoruz.
Not if it was centered in the desert.
Merkezi çölün ortasıysa olmamıştır.
A shallow one, actually, centered in Hell's Kitchen.
Merkezi Hells Kitchen olan yüzeysel bir deprem aslında.
Wise sage, centered Jianyu.
Bilgelikle çevrelenmiş Jianyu.
The celebrations centered in Republika Srpska, where the majority of Orthodox Serbs live.
Kutlamaların merkezi, Ortodoks Sırpların çoğunluğunun yaşadığı Sırp Cumhuriyeti idi.
The explosion was centered at the OBT Bank Branch in Knightsbridge.
Patlama merkezi Knightbridgedeki OBT Bankası idi.
The explosion was centered at the OBT Bank Branch.
Patlama merkezi Knightbridgedeki OBT Bankası idi.
I have felt more centered. Ever since the meld.
Kendimi daha odaklanmış hissediyorum. Birleşmeden bu yana.
Looks fresh.- Perfectly centered.
Mükemmel yerleştirilmiş. Taze görünüyor.
Perfectly centered. Looks fresh.
Mükemmel yerleştirilmiş. Taze görünüyor.
Wait. Where is ChummyVideo centered?
ChummyVideonun merkezi nerede?
A team centered around people with powers?
Güçleri olan insanların toplandığı bir ekip mi?
It's hard to feel centered.
Odaklanmış hissedebilmek çok zor.
And Saigon was kind of where most of the French control was centered.
Ve Saigon Fransız kontrolünün büyük kısmının merkezileştiği bir yerdi.
Massive psionic activity was detected 15 minutes ago centered on a desert location.
Dakika önce büyük bir psişik etkinlik algılandı. Merkezi ıssız bir yer.
Talking to Mari has left me calm and centered.
Mariyle konuşmak beni sakinleştirdi ve ortaladı.
your mind and body centered.
zihninizi ve vücudunuzu odaklayın.
you… you keep her centered.
Ama sen… onu merkezileştirmeye devam et.
We're more centered around the girl-on-girl action.
Biz daha ziyade kız kıza olmaya odaklanıyoruz.
Ever since the meld, I have felt more… centered.
Birleşmeden bu yana… kendimi daha odaklanmış hissediyorum.
Results: 108, Time: 0.0852

Top dictionary queries

English - Turkish