CHRIS KELLER in Turkish translation

• chris keller

Examples of using Chris keller in English and their translations into Turkish

I'm loving Chris Keller.
Chris Kellerı seviyorum.

I will sing the Chris Keller part.
Chris Kellerın söylediği kısımları ben söylerim.

Tell her to call Chris Keller.
Chris Kellerı aramasını söyle.

How could you kiss Chris Keller and then think that Chris was Nathan?
Peki nasıl oluyor da Chris Kellerı öpüyor ve onu Nathan zannediyorsun?

Chris Keller?
Chris Keller mı?

God loves Chris Keller.
Tanrı, Chris Kellerı seviyor.

I just came from visiting chris keller.- hi.- pete?
Merhaba. Chris Kellerı ziyaretten geliyorum.- Pete?

Hi.- pete? i just came from visiting chris keller.
Merhaba. Chris Kellerı ziyaretten geliyorum.- Pete?

I just came from visiting chris keller.- pete?- hi?
Merhaba. Chris Kellerı ziyaretten geliyorum.- Pete?

Unnecessary, I'm told, but does anyone text Chris Keller?
Anladım ki gerek yokmuş, ama kimse Chris Kellera bir mesaj atıyor mu?

Chris Keller Chris Keller?
Chris Keller, bizim Chris Keller mı?

It was in Brooke's bedroom, watching her ride Chris Keller.
Kafan Brookeun yatak oadasındaydı. Onun Chris Kellera nasıl bindiğini seyrediyordun.

I just came from visiting chris keller.- pete?- hi.
Pete?- Merhaba. Chris Kellerı ziyaretten geliyorum.

I just came from visiting chris keller.- hi.- pete?
Pete?- Merhaba. Chris Kellerı ziyaretten geliyorum?

Hi.- pete? i just came from visiting chris keller.
Pete?- Merhaba. Chris Kellerı ziyaretten geliyorum.

Chris Keller confessed to hiring a hit man to kill Hank Schillinger,
Chris Keller, Hank Schillingerı öldürmesi için birisini tuttuğunu itiraf etmişti,

Chris Keller was kind of hoping you would say no,
Chris Keller, kontrol etmeyi teklif ettiğinde olduğu gibi,

Yeah, Chris Keller was thinking he would be more of a lookout,
Evet, Chris Keller, kendisinin daha çok bir gözcü olacağını

Chris Keller usually waits until after his show…
Chris Keller normalde konserin bitişini bekler,

Chris Keller has volunteered to play here whenever we need him, so as long as you're here.
Chris Keller burada çalmaya gönüllü oldu, ne zaman ona ihtiyacımız olursa, yani sen burada olduğun sürece.