KELLER in English translation

• keller
• baldies

Examples of using Keller in Turkish and their translations into English

Şey keller hesabını… sorabilirmiyim.
Can I just ask… the Keller account.

Keller gittikçe azıyor…
Keller's getting horny…

Keller davasında ne diyeceğime henüz karar vermedim.
I haven't decided if I'm gonna close the Keller case.

Adım Keller Dover.- Günaydın hanımefendi.
Morning, ma'am. I'm Keller Dover.

Keller seni eve götürecek, şekerim.
Keller's gonna take you home, sweetie.

Keller Landreaux.
This is Keller Landreaux.

Keller seni evine bırakacak tatlım.
Keller's gonna take you home, sweetie.

Keller. Güvenli ev bakıcısı.
I'm Keller. Safe house keeper.

Adım Keller. Sen kimsin?
Who are you? I'm Keller.

En yakın Keller& Associates varmış. Bir saniye.
One second. That would be Keller and Associates.

Ayrıca, Keller şeker biri.
And besides, Keller's cute.

Biraz Keller ile vakit geçirip dertleşsen iyi olur.
You might want to spend some time with Keller.

Keller konusunda bir hata mı yaptı?
Did he make a mistake with Keller?

Biraz Keller ile vakit geçirip dertleşsen iyi olur.
You might want to spend some time with Keller, talk him through this.

Sadece… Keller bugün Cedar Junctiondan dönecek.
Keller's coming back from Cedar Junction today.- It's just.

Keller bugün Cedar Junctiondan dönecek. Sadece.
Keller's coming back from Cedar Junction today.- It's just.

Keller parmaklıklar ardında ama bu işi o yürütüyor.
Keller's behind bars. He's running this.

Umarım Keller ile bir anlaşma yapmayı düşünmüyorsundur.
I hope you're not planning on making a side deal with Keller.

Sadece Keller olabilir. Evet.
It could only be Keller.- Yes.

Keller, düşük rütbeli satıcıların peşindeyken gerçek günahkarı bulacağız.
While Keller and his men hunt for low-level dealers, we will go after the real sinner.