CONSERVATIVE in Turkish translation

[kən's3ːvətiv]
[kən's3ːvətiv]
muhafazakâr
conservative
tory
konservatif
conservative
muhafazakar
conservative
tory
tutucu
keep
hold
mazbut
conquered
conservative
neat
muhafazakarlar
conservative
tory
tutucudur
keep
hold
muhafazakârlar
conservative
tory

Examples of using Conservative in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
They're so conservative.
Tough, conservative will protect you.
Sert muhafazakarlar korur'' oldu.
Powerful and conservative.
Çok güçlü ve tutucudur.
Do you think the Conservative Party has lost this election?
Sizce muhafazakarlar seçimi kaybetti mi?
A good engineer is always a wee bit conservative, at least on paper.
İyi bir mühendis her zaman birazcık tutucudur, en azından kağıt üstünde.
Never gonna happen, they're way too conservative.
Asla olmaz, çok muhafazakarlar.
At least on paper. A good engineer is always a wee bit conservative.
İyi bir mühendis her zaman birazcık tutucudur, en azından kağıt üstünde.
Parks, gardens, cemeteries… And Conservative Clubs!
Parklar, bahçeler, mezarlıklar ve Muhafazakarlar Kulübü!
People are very conservative.
İnsanlar çok tutucudur.
And Conservative Clubs! Parks, gardens, cemeteries!
Parklar, bahçeler, mezarlıklar… ve Muhafazakarlar Kulübü!
Votes Conservative.
Muhafazakarlara oy veriyor.
I'm too conservative, is my problem.
Ben çok tutucuyum. Benim sorunum bu.
Go to the conservative websites.
Muhafazakârların web sayfalarına gir.
Definitely more conservative.
Kesinlikle muhafazakarlara yakınım.
It was an all-girls school on the conservative side.
Okul muhafazakarların dolu olduğu kız okuluydu.
Yeah, yeah, yeah, she's very conservative.
Kendisi çok muhafazakârdır. Evet, evet.
The great conservative insight is that order is really hard to achieve.
Konservatiflerin sahip olduğu büyük bir içgörü düzenin gerçekte zorlukla ulaşılabilen bir şey olduğunu söyler.
And Pink… conservative, no sense of humor, Christian.
Ve Pink: Muhafazakardır, espri… anlayışı yoktur, Hristiyandır.
Doug and I are dedicated to the conservative principle of hard work.
Doug ile muhafazakârların prensiplerinden olan çok çalışmaya kendimizi adadık.
My computer palette's pretty conservative.
Çok muhafazakardır. Hayır, benim bilgisayar zevkim.
Results: 1310, Time: 0.0532

Top dictionary queries

English - Turkish