Examples of using Cucumbers in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Like in that Greek salad thing with the yogurt. I like cucumbers.
Are coming up like crazy! Not with tomatoes, but the cucumbers.
Domatesler değil ama salatalıklar deli gibi büyüyor!Cucumbers, give way to melons.
Look. Letters become cucumbers.
Bak, bu mektuplar salatalığa dönüşsün.That looks really good, having the tomatoes and the cucumbers near the compost pile.
Gübre yığınının yakınına domates ve salatalık ekmek çok iyi olur.There are… cucumbers and there are pickles.
Salatalıklar vardır, turşular vardır.Cucumbers are not very fresh these days.
Hıyarlar bugünlerde pek taze değiller.Hi. Let the letters become cucumbers.- Catherine!
Merhaba. -Catherine. Mektuplar salatalığa dönüşsün!Having the tomatoes and the cucumbers near the compost pile. Oh, that looks really good.
Gübre yığınının yakınına domates ve salatalık ekmek çok iyi olur.Cucumbers, give way to marrows.
Salatalıklar, sakız kabaklarına yol verin.Stop, cucumbers!
Dur, hıyarlar!And there they were. I put cucumbers on my eyes for one second.
Ve yanımda bittiler. Bir saniyeliğine gözlerime salatalık koydum.Cucumbers, give way to melons.
Salatalıklar, sakız kabaklarına yol verin.I put cucumbers on my eyes for one second, and there they were.
Ve yanımda bittiler. Bir saniyeliğine gözlerime salatalık koydum.The cucumbers are fine.
Salatalıklar gayet iyi.In Russia, cucumbers are much bigger.
Rusyada salatalıklar çok daha büyüktür.Eighth Grade Girl, Cucumbers, etc. Great.
Sekizinci Sınıf Kızı, Salatalıklar vesaire. Harika.Sea cucumbers. Look there.
Bak. Kocaman salatalıklar.Lemons are for the water, cucumbers are for the eyes.
Limonlar su içindir, salatalıklar gözler içindir.But the girl always carried cucumbers with her to ward off yokai.
Ama Yokaiyi kovma için kız her zaman yanında salatalıklar taşıdı.
