DING-DONG in Turkish translation

• ding-dong
• tik-tak
• ding dong
• yaşandı

Examples of using Ding-dong in English and their translations into Turkish

Look around, ding-dong.
Etrafına bir bak, ding-dong.

I bet I can still fit into my tuxedo from my weddin… dong, ding-dong.
Şeyden kalma smokinim hâlâ oluyordur kesin düğünden… Den-dong, ding-dong.

Ding-dong, bitches.
Selam sürtükler.

You're telling me that ding-dong Dwight actually got people to go ape?
Bu Dwight denen hergele insanları delirtmeyi başardı diyorsun ha?

Pepper makes my ding-dong and my ping-pongs go into my body.
Pepper benim büllük ile düllüğümü içeri kaçırıyor.

Bread, ding-dong, stuff like that.
Ekmek, çikolata, ıvır zıvır.

This girl's ding-dong out of her mind. Jesus Christ.
Bu kız çatlağın önde gideni. Tanrım.

How else do you think we would get there, ding-dong?
Sen oraya nasıl gideceğimizi düşünüyordun şapşal?

We went to the door. Ding-dong.
Gittik, kapıyı çaldık.

You stole a test, you… ding-dong.
Sınavı çalmışsın, seni zıpçıktı!

The wicked witch♪♪ ding-dong!
™ª ♪ kötü cadı ♪ ♪ ding-dong!

A sapphire… well, a ding-dong, right?
Safir yani. Bir şeyler çağrıştırıyor değil mi?

No, no, no, Herb, you ding-dong.
Hayır, hayır, hayır, Herb, seni keko.

Now he looks like a dog's ding-dong.
Şimdi bir köpeğin aletine benziyor.

It's inside the cake, ding-dong.
Pastanın içinde, şapşal.

Look around, ding-dong. Oh, yes, I will.
Evet, kalacak! Etrafına baksana dangalak.

Oh, yes, I will. Look around, ding-dong.
Evet, kalacak! Etrafına baksana dangalak.

Give me that, ding-dong.
Ver şunu şapşal.

Give me that, ding-dong.
Ver bakalım şunu kovboy.

It's not that simple, you ring the bell ding-dong and say sorry, madam.
O kadar kolay değil kapiyi çalıp ding-dong özür dilerim beni affedermisin mi diyeceksin.