Examples of using Doesn't want to go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hey, man. She doesn't want to go.
She doesn't want to go down there either, do you, dear?
O da oraya gitmek istemiyor değil mi hayatım?Tom doesn't want to go shopping with Mary.
Tom Mary ile alışverişe gitmek istemiyor.Doesn't want to go?
Çıkmak istemiyor mu?He doesn't want to go because there's a boy there that is picking on him.
Onunla uğraşan bir çocuk varmış, ondan gitmek istemiyor.Just because he doesn't want to go.
Sırf o gitmek istemiyor diye.Tom doesn't want to go there again.
Tom tekrar oraya gitmek istemiyor.Amber doesn't want to go?
Amber üniversiteye gitmek istemiyor mu?Tom doesn't want to go with you.
Tom seninle gitmek istemiyor.I have no idea why Tom doesn't want to go to Mary's party.
Tomun neden Marynin partisine gitmek istemediğine dair hiçbir fikrim yok.Tom doesn't want to go swimming.
Tom yüzmeye gitmek istemiyor.Mom doesn't want to go dancing?
Annem dansa gitmek istemiyor mu?Tom doesn't want to go by train.
Tom trenle gitmek istemiyor.Sometimes just doesn't want to go in!
Bazen açılmak istemez işte!Tom doesn't want to go, either.
Tom da gitmek istemiyor.She doesn't want to go there by herself.
Tom doesn't want to go anywhere today.
Tom bugün herhangi bir yere gitmek istemiyor.Tom doesn't want to go abroad.
Tom yurt dışına çıkmak istemiyor.Tom doesn't want to go anywhere with you.
Tom seninle herhangi bir yere gitmek istemiyor.
