FIRST-CLASS in Turkish translation

• birinci sınıf
• birinci mevki
• birinci mevki uçak
• birinci sınıfta
• birinci sınıftan
• birinci-sınıf

Examples of using First-class in English and their translations into Turkish

Mr. Green will get a first-class ride through the justice system.
Bay Green adalet sistemine birinci sınıfta gidecek.

A first-class ticket. Why, I have a ticket.
Biletim var. Birinci mevki bileti.

All expenses, first-class travel and lodging, you and your wife.
Ve konaklama. Senin ve karın için. Bütün masraflar, birinci sınıfta yolculuk.

I have a ticket. A first-class ticket.
Biletim var. Birinci mevki bileti.

Paris. First-class international.
Paris. Uluslararası birinci mevki.

I'm gonna talk to the first-class passengers.
Ben birinci sınıftaki yolcularla konuşacağım.

Absolutely first-class.
Kesinlikle birinci sınıftır.

All passengers will deplane on the first-class jetway.
Tüm yolcular birinci sınıfın yolundan gelecekler.

Park Avenue penthouse, summers in the Hamptons, first-class everything.
Park Avenuede çatı katı, yazları Hamptons her şey birinci sınıftı.

American PX, first-class.
Amerikan PX birinci sınıftır.

First-class to you.
Ama sana kıyasla birinci sınıfım.

That's a great ship, if you're going first-class.
Harika bir gemi… birinci mevkide gidiyorsanız.

First-class toilet, sir.
Sınıf tuvalet efendim.

Do you have a first-class ticket?
Sınıf biletiniz var mıydı?

Could you just ask him if he bought a first-class ticket to Miami?
Ona, Miamiye birinci sınıf uçak bileti alıp almadığını sorar mısın?

I would like a first-class ticket.
Ben bir birinci sınıf bileti istiyorum.

Do you have a first-class ticket or a membership card?
Birinci sinif biletiniz ya da abonelik kartiniz var mi?

Two first-class tickets with our names on them.
İki tane birinci sınıf uçak bileti. Üzerinde isimlerimiz yazıyor.

I'm looking for a first-class bank.
Sınıf bir banka arıyorum.

Four first-class cabins.
Kabin, birinci sınıf olsun.