FREAKS in Turkish translation

[friːks]
[friːks]
ucubeler
freak
weirdo
creep
monstrosity
fricking
manyaklar
crazy
maniac
freak
psycho
lunatic
insane
sick
mad
madman
wacky
kaçık
crazy
freak
lunatic
wacky
insane
mad
wacko
loony
nutty
nutcase
korktu
fear
afraid
scared
terrified
being frightened
dread
garabetler
freak
singularity
geek
kafayı
head
high
mind
skull
brain
scalp
cranial
ucube
freak
weirdo
creep
monstrosity
fricking
ucubeleri
freak
weirdo
creep
monstrosity
fricking
ucubelerin
freak
weirdo
creep
monstrosity
fricking
manyakları
crazy
maniac
freak
psycho
lunatic
insane
sick
mad
madman
wacky
kaçıklar
crazy
freak
lunatic
wacky
insane
mad
wacko
loony
nutty
nutcase
manyak
crazy
maniac
freak
psycho
lunatic
insane
sick
mad
madman
wacky
manyakların
crazy
maniac
freak
psycho
lunatic
insane
sick
mad
madman
wacky
kaçıkların
crazy
freak
lunatic
wacky
insane
mad
wacko
loony
nutty
nutcase
kaçıkları
crazy
freak
lunatic
wacky
insane
mad
wacko
loony
nutty
nutcase

Examples of using Freaks in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
So they started coming down to meet us,"it was like a bunch of freaks.
Böylece bizi ziyaret etmeye başladılar, hepsi bir avuç kaçık gibiydi.
You think all those boring freaks with no lives came to worship two no-name mutts?
O sıkıcı, asosyal ucubelerin isimsiz itlere tapmaya geldiğini mi sanıyorsunuz?
I thought we would banned those freaks. Jesus Christ, it's the bishops.
Bu ucubeleri yasaklamışız sanırdım. Tanrım, piskoposlar.
Not like those two freaks. Feels so math to finally be normal.
Şu iki ucube gibi değil Sonunda normal olabilmek harika hissettiriyor.
Freaks, go home.
Evine dön kaçık.
Jesus freaks in Ellenville, huh?
İsa manyakları Ellenvillee gelmiş ha?
Your attention, please! Feds traced the IP addresses for all those other costumed freaks.
Federaller, kostümlü ucubelerin IPlerinin izlerini sürdü.- Dikkatinizi alayım!
But Edith knew the freaks, and they were regular people.
Ama Edith ucubeleri tanıyordu ve sıradan insanlardı.
Feels so math to finally be normal, not like those two freaks.
Şu iki ucube gibi değil Sonunda normal olabilmek harika hissettiriyor.
Not all farmers are freaks.
Tüm çiftçiler kaçık değildir.
Freaks.- Get him!
Yakala onu!- Manyaklar.
Those other freaks are gonna beat us to the treasure anyway.
Zaten diğer kaçıklar, bizi fena dövecekler.
Psi Corps control freaks wouldn't leave her alone.
Psişik Birliğinin kontrol manyakları onu rahat bırakmıyorlardı.
If there's trouble… all us freaks have is each other.
Bizim gibi ucubelerin sahip olduğu tek şey… Eğer sorun varsa… birbirimiziz.
Cool. We will be like these beautiful, literary freaks.
O harika edebiyat ucubeleri gibi olacağız… Güzel.
One of us killed your boy? These two freaks say that you think.
Bu iki ucube oğlunu bizim öldürdüğümüzü düşündüğünü söyledi.
Non-organic freaks.
Organik olmayan manyaklar.
CROWD: Freaks, go home. Freaks, go home.
Kalabalığı çek. Evine dön kaçık.
Freaks never peak in high school.
Kaçıklar asla lisede sivrilmezler.
The Navy freaks, they're getting a little rowdy.
Manyak donanma askerleri gürültü etmeye başladı.
Results: 1053, Time: 0.0911

Top dictionary queries

English - Turkish