Examples of using Good listener in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
You're not a good listener, ah? Make a line!
Sıraya geçin! İyi bir dinleyici değilsin, ha?Be a good listener?
İyi bir dinleyici olmak mı?You're not listening. You're not a good listener.
İyi bir dinleyici değilsin. Dinlemiyorsun.He said he was a good listener.
İyi bir dinleyici olduğunu söyledi.Oh.- I'm a really good listener.
Çok iyi bir dinleyiciyimdir.A good listener has only half words.
İyi dinleyici az konuşandır.I very good listener, they say.
Çok iyi bir dinleyici olduğum söylenir.Looks like someone could use a good listener, buddy, huh?
Birisinin iyi bir dinleyiciye ihtiyacı varmış gibi gözüküyor, ne dersin?I'm a very good listener.
Çok iyi bir dinleyiciyim.I will be a good listener if that's what you want.
İstediğin buysa iyi bir dinleyiciyim.I'm a very good listener.
Çok iyi bir dinleyiciyimdir.What a good listener!
Ne güzel bir dinleyici!And obviously a good listener.
Açıkçası iyi bir dinleyicisin.He's a very good listener.
Çok iyi dinleyicidir.I'm a very good listener, Vance.
Ben çok iyi bir dinleyiciyim Vance.You're a very good listener.
Çok iyi bir dinleyicisin.Precisely. You're a pretty good listener, you know?
Çok iyi bir dinleyicisin, biliyor muydun? Kesinlikle?You're a really good listener, Hammletta.
Çok iyi bir dinleyicisin Hammletta.I will be a good listener.
İstediğin buysa iyi bir dinleyiciyim.You're a really good listener, Pete.
Gerçekten çok iyi bir dinleyicisin Pete.
