HARMONICA in Turkish translation

[hɑː'mɒnikə]
[hɑː'mɒnikə]
mızıka
harmonica
mouth organ
harp
armonika
harmonica
armonikayı
harmonica
mızıkası
harmonica
mouth organ
harp
mızıkasını
harmonica
mouth organ
harp
mızıkayı
harmonica
mouth organ
harp
armonikası
harmonica
armonikasını
harmonica

Examples of using Harmonica in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
She doesn't want the harmonica. Ok?
Mızıkayı istemiyor, tamam mı?
Give you this harmonica.
Sana bu armonikayı vereceğim.
Peter, have you seen Stewie's harmonica?
Burada yok! Peter, Stewienin mızıkasını gördün mü?
The Jersey Opera House, where we stole Franklin's harmonica.
Jersey Opera Evi, Franklinin armonikasını bulduğumuz yer.
It's Corbin's harmonica.
Bu Corbinin armonikası.
I don't have a blues harmonica.
Ben de blues mızıkası yok.
Robert Johnson.{\an1}I mean, you play harmonica.
Robert Johnsonmış. Armonika çalıyorsun.
Take your harmonica, Gennady, and play us a tune.
Lütfen mızıkayı al, Gennady, ve bir melodi çal.
Give Severino this harmonica I blessed before I died.
ÖImeden önce kutsadığım bu armonikayı Severinoya ver.
I'm sorry. That's Robert's harmonica.
Pardon. Bu Robertın armonikası.
Why not? Because it's Hitler's harmonica.
Neden? Çünkü o Hitler in mızıkası.
You can't play Hitler's harmonica.
Hitler in mızıkasını çalamazsın.
Why would anyone want a prisoner's used harmonica?
Neden birisi bir mahkumun kullanılmış armonikasını ister ki?
You play harmonica. That's the real Willie Brown's main instrument.
Gerçek Willie Brown gibi. Armonika çalıyorsun.
Give me the harmonica.
Şimdi şu mızıkayı bana ver.
We can use the glass harmonica to draw the Kindred inside.
Kindredı içeri çekmek için cam armonikayı kullanırız.
The harmonica on which he plays his music. His harmonica.
Onun müziğini çaldığı şey. Onun armonikası.
Because it's Hitler's harmonica. Why not?
Neden? Çünkü o Hitler in mızıkası.
It's not here! Have you seen Stewie's harmonica?
Burada yok! Peter, Stewienin mızıkasını gördün mü?
She probably gets it from me. i play the harmonica.
Muhtemelen bana çekmiştir, ben de armonika çalıyorum.
Results: 351, Time: 0.0382

Top dictionary queries

English - Turkish