I'M GRATEFUL in Turkish translation

[aim 'greitfəl]
[aim 'greitfəl]
minnettarım
grateful
appreciate
thankful
appreciative
gratitude
obliged
appreciation
müteşekkirim
grateful
appreciate
thankful
to thank
very much
şükrediyorum
to thank
to be thankful
to give thanks
praise
to be grateful
thankfulness
memnun oldum
şükran duyuyorum
i'm thankful
i'm grateful
olduğundan şüphem yok minnettarım
minnet duyuyorum
i'm grateful
minnettarım haberler çıktığından beri düzinelerce yeni gönüllüm oldu
şükürler olsun
çok müteşekkir olduğumu

Examples of using I'm grateful in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Jack, I'm grateful that you decided to keep them all in the same place.
Jack, hepsini aynı yerde toplama kararına memnun oldum.
And I'm grateful for what you're doing.
Yaptıklarına da minnet duyuyorum.
It's just that I'm grateful that he believes me.
Sadece bana inandığı için mutluyum.
Yes, and I'm grateful every day. Right.
Doğru. Evet ve her gün şükrediyorum.
I'm grateful that you came.
Geldiğin için şükran duyuyorum.
I'm grateful and all that, right?- Look, you know?
Bak… çok müteşekkir olduğumu biliyorsun, değil mi?
I'm grateful. It gets so lonely sometimes without Roddie.
Minnettarım. Roddie olmayınca çok yalnız hissediyorum bazen.
I only prayed to Elohim to stop you, and I'm grateful that he did.
Sadece seni durdurması için Elohime dua ettim, şükürler olsun ki durdurdu.
Ye're deservin' of it, lad. I'm grateful.
Bunu hak ediyorsun evladım. Müteşekkirim.
You know, actually, tonight, I'm grateful for that. It's vegan.
Aslında bu gece vegan yemek yaptığın için mutluyum.
I'm grateful for the cool cool night breeze.
Gecenin serin esintisine şükrediyorum.
You know I'm grateful and all that, right?- Look?
Bak… çok müteşekkir olduğumu biliyorsun, değil mi?
You remind me of who I am and I'm grateful.
Bana kim olduğumu hatırlattın ve minnettarım.
You're deservin of it, lad. I'm grateful.
Bunu hak ediyorsun evladım. Müteşekkirim.
It's vegan. You know, actually, tonight, I'm grateful for that.
Aslında bu gece vegan yemek yaptığın için mutluyum.
Look, you know… I'm grateful and all that, right?
Bak… çok müteşekkir olduğumu biliyorsun, değil mi?
lid on this matter. Of course you know I'm grateful.
bu sorunun üzerini böyle örtmene minnettarım.
He's dead. I'm grateful for my friends like Willy.
Willy gibi arkadaşlarım için müteşekkirim. O öldü.
For all the work that we have done together. I'm grateful.
Yaptığımız tüm işler için minnettarım. Beraber.
These were yer mother's. And one last thing… I'm grateful.
Bunlar annenindi. Son bir şey daha… Minnettarım.
Results: 305, Time: 0.0643

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish