I WANT TO LEAVE in Turkish translation

• gitmek istiyorum
• bırakmak istiyorum
• ayrılmak istiyorum
• terketmek istediğimde
• çıkmak istiyorum
• terk etmek istiyorum
• uzaklaşmak istiyorum
• gitmek istediğimi
• bırakmak istediğimden
• bırakmak istemiyorum

Examples of using I want to leave in English and their translations into Turkish

Therefore I want to leave a record for the benefit of future generations.
Bu nedenle gelecek kuşaklara fayda sağlamak… için bir kayıt bırakmak istiyorum.

You know how badly I want to leave.
Ne kadar gitmek istediğimi biliyorsun.

You mad because I want to leave or has something happened?
Bırakmak istediğimden veya başka bir şeyden dolayı bana kızgın mısın?

I want to leave here.
Burayı terk etmek istiyorum.

Excuse me for a moment. I want to leave.
Çıkmak istiyorum. Bana bir dakika verin.

I want to leave this town.
Bu şehirden ayrılmak istiyorum.

Definitely.- Jillian, I want to leave.- Okay.
Kesinlikle.- Jillian, gitmek istiyorum.- Peki.

I just… I want to leave you in the best situation possible.
Seni en iyi durumda bırakmak istiyorum sadece.

You ask me why I want to leave?
Neden gitmek istediğimi sordun?

The truth is, I'm not sure I want to leave.
İşin aslı, bırakmak istediğimden emin değilim.

No, but… I don't know if I want to leave the car alone.
Arabayı da burada bırakmak istemiyorum. Hayır ama.

I want to leave the army.
Orduyu terk etmek istiyorum.

I want to leave the house.
Evden çıkmak istiyorum.

And now I want to leave in one piece.
Şimdi de tek parça ayrılmak istiyorum.

Jillian, I want to leave.- Definitely.- Okay.
Kesinlikle.- Jillian, gitmek istiyorum.- Tamam.

In the best situation possible. I just… I want to leave you.
Seni en iyi durumda bırakmak istiyorum sadece.

I'm not sure I want to leave you.
Seni bırakmak istediğimden emin değilim.

You think I want to leave?
Gitmek istediğimi mi sanıyorsun?

First… Too dangerous, I want to leave these two when we visit the house.
Bir bu çok tehlikeli, iki, evi ziyaret ettiğimizde bırakmak istemiyorum.

I want to leave this place quickly.
Bu yeri çabucak terk etmek istiyorum.