Examples of using In your bedroom in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
We wanted to talk to you about what you saw in your bedroom, if that's all right.
Sorun olmazsa yatak odanızda ne gördüğün hakkında konuşmak istiyoruz.I think I should put this in your bedroom.
You claimed you were in your bedroom.
What happens in your bedroom is totally irrelevant, all right?
Wait, how did I end up in your bedroom?
Bekle, nasıl yatak odana geldik?We found these in your bedroom closet.
Yatak odanızda dolapta bunları bulduk.And… meet me in your bedroom.- Grab it.
Ve… benimle yatak odasında buluş.- Yakala şunu.I remember sitting in your bedroom and writing the program.
Yatak odanda otururken programı yazışımı anımsıyorum.Rick, go back in your bedroom.
Rick, yatak odana geri dön.And…- Grab it… meet me in your bedroom.
Ve… benimle yatak odasında buluş.- Yakala şunu.In your bedroom? What do you do when you have got an incredible woman?
Yatak odanızda inanılmaz bir kadın olduğunda ne yaparsınız?In your bedroom, there's a dresser with a blue lamp.
Yatak odanda üzerinde mavi bir lamba olan bir þifonyer var.This money was found hidden in your bedroom.
Bu para yatak odasında gizlenmiş olarak bulundu.And stashed it in your bedroom.
Ve yatak odana sakladım.He's not in your bedroom.
Yatak odanızda değil.We found this in your bedroom.
Bunları yatak odanda buldum!Can I look in your bedroom?
Yatak odana bakabilir miyim?A present that you open in your bedroom, alone. A what?
Yatak odasında açtığın bir hediye. Ne?Who's in your bedroom normally at night?
Geceleri yatak odanızda normalde kim oluyor?Something's in your bedroom, isn't it, Walter?
Yatak odanda bir şeyler var, değil mi Walter?
