Examples of using Libby in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Wait, wait, wait… you paid Libby?
Durun, durun. Libbyye para mı verdiniz?And, uh… Libby tells me that you decided to run the marathon?
Running this marathon could be my last chance… to show Libby that I can change.
Bu maratonda koşmak, Libbyye değişebileceğimi göstermek için son şansım olacak.I just hadn't told Libby the details.
Sadece Libbyye detaylardan bahsetmemiştim.Libby, you okay?
Libby iyi misin?Has everyone always called you Libby?
Herkes sana Libby mi der hep?Libby and Jeff. Or Leffy and Jib. Whatever you want.
Leffi ve Jib.n. Hangisini istersen söyleyebilirsi.Me and you will take Libby, OK?
Sen ve ben Libbyyi taşırız, tamam mı?We're burying Ana Lucia and Libby at sunset.
Ana Lucia ve Libbyyi gün batımında toprağa veriyoruz.There once was a princess named Libby who lived high up in a tower.
Bir zamanlar Libby adında yüksek My mum's dumped Libby on me, so she can go salsa with George Clooney.
Annem Libbyyi başıma atıp George Clooney ile salsa yapmaya gitti.I need you to watch Libby after school.
Okuldan sonra Libbyye bakman lazım.He apologizes to Hurley for killing Libby.
Ayrıca, Libbyyi öldürdüğü için de Hurleyden özür diler.Since he didn't think Libby was that gorgeous… there wasn't any pressure.
Libbynin mükemmel olduğunu düşünmediğinden üzerinde hiç baskı yoktu.I thought you were going to bring Libby.
Libby ile beraber olacağını sanıyordum.It's possible that you and Libby never had a real wedding.
Sen ve Libbynin gerçekten evlenmemiş olması muhtemel.I capped Libby because you were too selfish to do it yourself.
Libbyye kap yaptım çünkü sen bunu kendin yapmayacak kadar bencildin.There's Libby to be considered.
Libbyyi düşün.I'm meeting Libby for a late dinner.
Libby ile geç bir yemeğe çıkacağız.You said that Libby and I had a powerful connection.
Libby ile aramda güçlü bir bağ olduğunu söylemiştin.
