LIKE A TURTLE in Turkish translation

[laik ə 't3ːtl]
[laik ə 't3ːtl]
kaplumbağa gibi
like a turtle
like a tortoise
tosbağa gibi
like a turtle

Examples of using Like a turtle in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Like a turtle do.
Bir kaplumbağa gibi.
We have to be quiet, like a turtle.
Bir kaplumbağa kadar sessiz olmak zorundayız.
What do you mean, like a turtle?
Kaplumbağa gibi mi yani?
What do you mean, like a turtle?
Kaplumbağa derken Ne demek istiyorsun?
It means my whole world goes flippity-flop like a turtle on his back.
Dünyam sırtüstü dönmüş bir kaplumbağa gibi tepetaklak oluyor demek.
Like a turtle on his back. It means my whole world goes flippity-flop.
Dünyam sırtüstü dönmüş bir kaplumbağa gibi tepetaklak oluyor demek.
Max kind of looks like a turtle.
Max de kaplumbağaya benziyor zaten.
Would you rather have a neck like a turtle or a neck like a giraffe?
Kaplumbağa boynu mu isterdin yoksa zürafa boynu mu?
How like a turtle, the sun looks.
Güneş, bir kaplumbağa misali gözükür.
Like a turtle without it's shell.
I1} Aynı kabuksuz bir kaplumbağa gibi{ \i.
You aove like a turtle!
Kaplumbağa gibisin anasını satayım!
Ram that boat shaped like a turtle into it.
O tekneyi içine bir kaplumbağa gibi şekillendir.
You're like a turtle.
Kaplumbağa gibisin.
He's like a turtle hiding in his shell.
Kabuğunda saklanan bir kaplumbağa sanki. Ona bakın.
Like a turtle caught in a sex net.
Seks yaparken yakalanmış bir kaplumbağa gibi.
So after years of Stein's abuse, you finally snapped like a turtle!
Steinin seni yıllarca aşağılanmasından sonra nihayet onu bir kaplumbağa gibi ezdin!
From a distance, the small island looked like a turtle.
Uzaktan, küçük ada bir kaplumbağa gibi görünüyordu.
Hey, don't fall on your back. You will be like a turtle.
Hey, arkaya doğru düşme sakın, bir kaplumbağa gibi kalırsın.
Sometimes the preacherlooked just like a turtle hiding' inside its shell.
Bazen vaiz tıpkı kabuğunun içinde saklanan bir kaplumbağaya benziyordu.
The slumped shoulders, the pallor, like a turtle trying to retreat back into its shell.
Düşmüş omuzlar, solgunluk kabuğuna çekilmeye çalışan bir kaplumbağa gibi.
Results: 60, Time: 0.0474

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish