MONKEYS in Turkish translation

['mʌŋkiz]
['mʌŋkiz]
maymunlar
monkey
ape
baboon
simian
monkeys
maymun
monkey
ape
baboon
simian
maymunları
monkey
ape
baboon
simian
maymunların
monkey
ape
baboon
simian
monkeysi

Examples of using Monkeys in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
That's the kind of spirit with which Princess Panchali led the monkeys to freedom.
Bu tam anlamiyla Prenses Panchalinin maymunu özgürlüge kavusturdugu zamanki gibi bir ruh.
I have bad dreams like I'm falling or I live in africa with the monkeys.
Düştüğüm veya Afrikada maymunlarla yaşadığım kötü rüyalar görüyorum.
I was taking inventory and I discovered that one of your monkeys died several weeks back.
Envanter çıkarırken maymunlardan birinin bir kaç hafta önce öldüğünü fark ettim.
So what we did is we put two Capuchin monkeys side-by-side.
İki tane başlıklı maymunu yan yana koyduk.
One of her monkeys bit her on the tongue.
Maymunlarından biri onun dilini ısırmış.
Just do what those Initiative lab monkeys did, only backwards.
Organizasyonun maymunlarına yaptığın şeyi yap. Sadece tersten.
Gibbons are the smallest tailless monkeys. They are excellent acrobats.
Gibonlar en küçük kuyruksuz maymunlardır. Onlar mükemmel akrobatlardır.
We need more monkeys!
Daha fazla maymuna ihtiyacımız var!
Pay your monkeys more, their patter's shite.
Maymunlarına daha fazla ödemelisin. Esprileri berbat.
One of these monkeys has the same name as my ex-wife.
Şuradaki maymunlardan biri ile benim eski karım adaş çıktı.
You really think Peters will be able to outrun the 12 Monkeys?
Gerçekten de Petersın 12 Maymundan kaçabileceğini mi düşünüyorsun?
I have some difficulty with Mr Darwin's monkeys myself.
Benimde bay Darwinin maymunlarıyla bazı sorunlarım var.
Victoria Lasseter's inappropriate close contact with several test monkeys.
Sebebinin test maymunlarıyla uygunsuz şekilde yakın temasa geçmesinin olduğu düşünülüyor.
Somewhere north full of monkeys.
Kuzey maymunlarıyla dolu bir yere.
You buddha monkeys really ought to get your story straight.
Budanın maymunlarının seni bir düzene sokması lazım.
These are gelada monkeys and they love stealing the farmers'grain.
Bunlar gelada maymunlarıdır ve çiftçilerin tahıllarını çalmaya bayılırlar.
I just have to feed Hayley's monkeys.- Screaming.
Şimdi Hayleynin maymunlarını beslemem lazım.
I'm summoning my flying monkeys!
Uçan Maymunlarımı çağırıyorum!
How will I feed my monkeys?
Maymunlarımı nasıl besleyeceğim?
One of the test monkeys slipped on a banana peel and broke his neck.
Deney maymunlarından birisi muz kabuğuna basıp boynunu kırdı.
Results: 2392, Time: 0.1183

Top dictionary queries

English - Turkish