NEURAL NET in Turkish translation

['njʊərəl net]
['njʊərəl net]
sinirsel ağ
sinirsel ağa
sinir ağını
sinirsel ağı
sinir ağlarıyla

Examples of using Neural net in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Perfecting a flesh-and-blood host body would be relatively simple. If you had Data's neural net.
Datanın sinir ağı olsaydı etten bir konak vücut geliştirmek daha kolay olurdu.
What's--what's a-->> an organic computer. based on neural net architecture like the human brain.
İnsan beyni gibi, sinirsel ağ yapısına dayanır.- Organik bilgisayar.
Allison, you got to focus. You were attempting to access the neural net to make a call for help.
Yardım çağrısı yapmak için sinirsel ağa giriş yapacaktın. Allison, odaklanmalısın.
A neural net with parallel processing so complex and intuitive it's comparable to a human brain.
Paralel işleme gücü bir insanla karşılaştırılabilecek kadar karmaşık ve bilinçli bir yapay sinir ağı.
now you want to eliminate the entire neural net from the platform?
Şimdi platformdan bütün sinir ağını kaldırmamı mı istiyorsunuz?
And a neural net. playing cards don't contain motor proteins and proprioceptors.
Ama bu oyun kartı falan değil, çünkü oyun kartlarında… motor proteinleri, propriyoseptörler ve sinir ağı bulunmaz.
How is it our little man only has class-one tears to his skin, but his neural net is freakin' nuked?
Küçük adamımızın derisinde sadece birinci dereceden yırtıklar varken nasıl olurda sinirsel ağı devre dışı kalır?
If you had Data's neural net, perfecting a flesh-and-blood host body would be relatively simple.
Etten bir konak vücut geliştirmek daha kolay olurdu. Datanın sinir ağı olsaydı.
As my systems grew in complexity, it was difficult to integrate new pathways into my existing neural net.
Sistemlerimin karmaşıklığı arttıkça var olan sinir ağıma yeni yollar eklemek gittikçe zorlaştı.
The images I saw during the time I was shut down were generated by a series of previously dormant circuits in my neural net.
Kapalıyken gördüğüm imajlar, sinir ağımda evvelden varolan, keşfedilmemiş devreler tarafından üretildi.
The concept and the feeling oflove, for instance… is stored in this vast neural net.
Aşk kavramı ve duygusu, örneğin büyük bir nöron ağı içinde depolanmıştır.
We have established a link between my neural net and the phaser array. Status?
Durum nedir? fazer sırası ağı arasında veri akışını tesis ettik. Benim nöro ağım ile.
the more I build a neural net in my brain… that I accept that that's possible… it gives me the power
beynimde o kadar çok nöron ağı inşa ediyorum. Bunun mümkün olduğuna inanıyorum.
Disconnected from the neural net.
Sinirsel ağ ile bağlantıyı kesmek.
It's a neural net processor.
Bu sinir ağları işlemcisi.
We're ready with the neural net.
Nöral ağı takmak için hazırız.
We have to connect to your neural net.
Sinir ağına bağlanmak zorundayız.
You're part of the neural net now.
Sen şimdi sinirsel ağın bir parçasısın.
That plasma shock almost fused your neural net.
O plazma şoku neredeyse sinir ağlarını eritiyordu.
Because your neural net was still forming?
Sinirsel ağının halen oluşmaya devam etmesi yüzünden mi?
Results: 136, Time: 0.0434

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish