NICKLAS in Turkish translation

nicklas
nicklasın
nicklası
niklas
nicholas
nicklas

Examples of using Nicklas in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
What father did to you and Nicklas was inexcusable.
Babamın sana ve Nicklasa yaptığı şeyin affı olamaz.
Nicklas would NOT inherit from him.
Nicklasa ondan miras kalmayacak.
Do Gerda do it for Nicklas sake?
Gerda bunu Nicklas için mi yapıyor yani?
Give this to Nicklas after.
Sonrasında bunu Nicklasa ver.
the Berggren siblings, along with Johnny Lindén and Nicklas Tränk, formed the techno band Tech Noir.
Johnny Lindén ve Nicklas Tränk ile birlikte Tech Noir adlı tekno müzik grubunu kurdular.
In addition to these, Danish striker Nicklas Bendtner was fined €100,000 and given a one match ban(to be applied in the 2014 FIFA World Cup qualification tournament) for revealing his sponsored underpants,
Bunlara ek olarak Danimarkalı golcü Nicklas Bendtnere Portekiz karşılaşmasında attığı gol sonrası UEFA kurallarına aykırı olarak iç çamaşırındaki reklamı göstermesi nedeniyle 100.000€ para cezası
Nicklas, where are you?
Nicklas, nereye gidiyorsun?
Nicklas, go down now.
Nicklas, derhal buraya gel.
I'm your big sister, Nicklas.
Ben senin ablanım, Nicklas.
My goodness, Nicklas, what happened?
Aman Tanrım, Nicklas, ne oldu sana?
Nicklas shot me when you took Josefine.
Nicklas, sen Josefinei aldığın zaman beni vurdu.
It's not your fault, Nicklas.
Senin suçun yok, Nicklas.
Nicklas is very afraid to be left alone.
Nicklas tek başına kalmaktan çok korkuyor.
One must not lie, Nicklas, You know that.
Yalan söylememeliyiz, Nicklas, Bunu biliyorsun.
Jores Okore and Nicklas Pedersen were selected on 24 May.
Mayısta ise Jores Okore ve Nicklas Pedersen kadroya katıldı.
Nicklas… I know you're acquainted with the old woman in this forest- Ylva.
Ormandaki yaşlı kadın Ylvayı tanıdığını biliyorum. Nicklas.
Nicklas Hoist, 28.
Nicklas Holst, 28 yaşında.
Nicklas had better go. It's late.
Nicklas gitsen iyi olacak. Geç oldu.
Good work, Nicklas. We will take this home and hide it.
Bunu eve götürüp saklayacağız. Aferin Niklas.
Nicklas seems anxious.
Nicklas kaygılı gözüküyordu.
Results: 58, Time: 0.0356

Top dictionary queries

English - Turkish