POLLACK in Turkish translation

The night Pollack was attacked, he was there.

Pollackın saldırıya uğradığı gece oradaydı.

And I am ready to go full-blown Jackson Pollack.

Ben de Jackson Pollackı gözüme kestirdim.

That dried pollack isn't me.

Kömür balığı kurusu ben değilim.

But I remembered that she still drank dried pollack broth.

Ama kömür balığı kurusunun suyunu içerdi.

Soon Ae, three more pollack rice soups!

Soon Ae üç tane daha yanık pirinçli kömür balığı çorbası!

Okay, three more pollack rice soups.

Tamamdır, üç tane daha yanık pirinçli kömür balığı çorbası.

I was cooking pollack soup with braised radish for dinner.

Akşam yemeği için turp kavurmalı kömür balığı çorbası yapıyordum.

Amino acid in Pollack Aspartic acid in bean sprouts They do wonders for hangover.

Kömür balığındaki amino asit, soya filizindeki aspartik asit bunlar akşamdan kalmalığa iyi gelir.

I don't have a Pollack.

Benim Pollackım yok ki.

Who the pollack was.

Kömür balığının kim olduğunu.

I had never seen the pollack looking at someone like that.

Kömür balığını daha önce birine böyle bakarken görmemiştim.

Give me Dr. Pollack, please.

Bana Dr. Pollackı bağlayabilir misiniz, lütfen.

Pollack doesn't cost a lot.

Morina pahalı değil.

Okay. We have dried pollack.

Tamam, kurutulmuş balığımız var. İnternetten buluruz.

The ingredients for dried pollack soup.

Kurutulmuş balık çorbası için malzemeleri almam yeterli.

I washed all the sheets, but I can still smell the pollack and cuttlefish.

Çarşafları yıkadım, hâlâ kömür balığı ve mürekkep balığı kokuyor.

Yukgaejang, pollack soup, spicy seafood stew.

Yukgaejang, kömür baliği çorbasi, deni̇z mahsullü yahni̇.

A pollack and a chink. Perfect.

Bir Pollack ve bir de çekik gözlü. Mükemmel.

The life of a pollack fish.

Kömür balığının yaşamı.

A pollack and a chink. Perfect.

Mükemmel. Bir Pollack ve bir de çekik gözlü.

Examples of using Pollack in English and their translations into Turkish