Examples of using Prof in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
No Prof.
Her dad's a Korean Lit. prof, but she majors in swearwords.
Thanks. You're pretty without glasses, Prof.
Naturally-No Prof.
Doğal olarak. Hayır, profesör.college prof and honest politician!
üniversite profesörü ve dürüst politikacı!Thanks. You're pretty without glasses, Prof.
Teşekkür ederim. Prof, gözlüklerini çıkarttığında çok daha güzel görünüyorsun.It wasn't me. It must have been the Prof.
Ben değildim.- Profesör yapmış olmalı.college prof and honest politician!
üniversite profesörü ve dürüst politikacı! Yakışıklı!Prof Kang, don't you want your magic back?
Prof Kang, büyünüzü geri istemiyor musunuz?No Prof Naturally.
Doğal olarak. Hayır, profesör.Look, Oscar, Jamie-Lee doesn't want a broken-down lit prof.
Bak, Oscar, Jamie-Lee çökmüş bir edebiyat profesörü istemez.In his final years, I was fortunate to call him"Mon Prof.
Son yıllarında kendisine'' Mon Prof'' deme mutluluğuna eriştim.He's got nothing to do with it… it was me-No Prof.
Bunun onunla hiçbir ilgisi yok. Hayır, profesör.I had to let you get there on your own, Prof.
Kendi başına oraya ulaşmana imkan tanıdım, Prof.Now, the prof wants me to apply to her graduate program.
Başvurmamı istiyor. Şimdi profesör onun programına.Who are you? Just a friend, Prof.
Sen kimsin? Sadece bir arkadaş, prof.Thank you, Prof.
Teşekkürler Profesör.Thanks, Prof.
Teşekkürler Prof.I'm going to pick up Prof Memduh.
I'm computer science prof, not a tech.
