Examples of using Prof in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Son yıllarında kendisine'' Mon Prof'' deme mutluluğuna eriştim.
Kendi başına oraya ulaşmana imkan tanıdım, Prof.
I had to let you get there on your own, Prof.Sen kimsin? Sadece bir arkadaş, prof.
Who are you? Just a friend, Prof.Teşekkürler Prof.
Thanks, Prof.Felsefe fakültesi prof.
PHILOSOPHY FACULTY PROF.Hey, Prof bu!
Hey, it's Docent!Prof! Kedinin kanı!
Look, Prof! The cat's blood!Prof! Kedinin kanı!
The cat's blood! Look, Prof!Kedinin kanı. Prof!
Look, Prof! The cat's blood!Kedinin kanı. Prof!
The cat's blood! Look, Prof!Seni seviyorum Prof.
I love you, Profe.Dersten sonra, Prof Rock CDmin ezgileri eşliğinde biraz hacky sack oynadık.
After class, we hacked a little sack to the thumping' strains of my Prof Rock CD.PHEde sağlık ve refah direktörüi Prof Kevin Fenton,
Prof Kevin Fenton, director of healthMedia Laboratuvarında Tangible Media Groupun muhteşem yöneticisi Prof.
undertaken at MlT and the Media Lab under the incredible direction of Professor Hiroshi Ishii, director of the Tangible Media Group.Öyle görünüyor ki Prof Kisaragi mikro cihaz yapımında
It appears Prof Kisaragi failed to make the nano-machines dis-Profesyonel oyuncu olduğunu iddia eden bu prof aslında sadece sahne amiriymiş.
This prof, who claims to have been a professional actress, was really just a stage manager.Aman boş ver şimdi Profü.
Never mind the professor now.Aman boş ver şimdi Profü.
Oh, never mind the Professor now.Selam, kafeteryada mı takılıyorsunuz? Merhaba profe… Yüzünüze ne oldu öyle?
What happened to your face? Hi, Professor.Merhaba profe… Yüzünüze
Hi profess… oh,
