Examples of using Reversing in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Reverse crescent and up over, reversing the palm… and looking up.
Reversing the thrusters! Hang tight!
Sıkı tutunun!- Ters iticileri ateşle!Reversing roles…?
I have failed in isolating and reversing the mutations.
Mutasyonları izole edip tersine çevirmekte başarısız oldum.Some planning was re-centralized, reversing a policy for regional councils created in 1957.
Bazı planlamalar yeniden merkezileştirildi ve 1957de oluşturulan bölgesel konseylere yönelik politikalar tersine çevrildi.We're talking about reversing time within the field.
Alan içinde zamanı geriye çevirmekten bahsediyoruz.He succeeded, however, in reversing his father's obsequious policy towards Imperial Russia.
Bununla birlikte, babasının Rus İmparatorluğuna yönelik yalın politikasını tersine çevirmekte başarılı oldu.I will go to the laboratory. There may be a way of reversing the trillium's effect.
Laboratuvara gidiyorum. Irilliumun etkisi tersine çevrilebilir belki.Time within the field We're talking about reversing.
Alan içinde zamanı geriye çevirmekten bahsediyoruz.The other day at the pool when you guys were asking about reversing that spell.
Geçen gün havuzda bir büyüyü tersine çevirmekten bahsederken.I have never heard of a GPS reversing direction. What is it?
GPSlerin yönlerini şaşırddığını hiç duymadım?Reason for reversing is"ongoing investigation.
Stan! Reversing this is a two-man job, Stan!
Stan, ters çevirme iki kişilik bir iş, Stan!It means reversing course.
Rotayı çevirmemiz anlamında.As you know, reversing a"no" is worth… Three points.
Bildiğiniz üzere hayırı terse çevirmek… 3 puan eder.Try reversing the polarity!
Kutupları ters çevirmeyi dene!My Aunt Hilda's taken care of your curse with a reversing spell.
Hilda Halam ters çevirme büyüsüyle lanetinizin icabına baktı.Reversing stabilizers.- Reverse stabilizers.
Dengeleyicileri çalıştırın.- Dengeleyiciler çalışıyor.Reversing the process; that could put you in a comatose state.
İşlemin terse çevrilmesi, seni komaya sokabilir.There's a truck reversing.
Geri vitesteki bir kamyonet.
