SCRIBBLING in Turkish translation

['skribliŋ]
['skribliŋ]
karalamaya
slandering
to defame
scribbling
denigrate
çiziktirmeye
karalıyorsun
slandering
to defame
scribbling
denigrate
ã§iziktirmeye

Examples of using Scribbling in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Now, pick a card, start scribbling, and… Maybe you will get lucky.
Belki şansın yaver gider. Şimdi bir kart seç, çiziktirmeye başla ve.
pick a card, start scribbling, and.
Şimdi bir kart seç, çiziktirmeye başla ve.
pick a card, start scribbling, and.
Şimdi bir kart seç, çiziktirmeye başla ve.
How indulging in scribbling something measures up to those rulings. maybe a few thousand people will read.
Belki birkaç bin kişinin okuyacağı bir şeyler karalayarak keyif almanın nasıl o kararlar kadar iyi olduğunu anlayamıyorum.
How indulging in scribbling something maybe a few thousand people will read measures up to those rulings.
Belki birkaç bin kişinin okuyacağı bir şeyler karalayarak keyif almanın nasıl o kararlar kadar iyi olduğunu anlayamıyorum.
The angel, helps an ignored kid to find his friend by scribbling all over the street.
Melek, kimsenin umursamadığı çocuğa arkadaş bulması için tüm sokağa yazı yazarak yardım ediyor.
The vacuum was partially taken over by anarchists scribbling graffiti and throwing Molotov cocktails at the police, during the many protests, riots and strikes that have engulfed the land.
Bu boşluk, ülkeyi saran protesto gösterileri, ayaklanmalar ve grevler sırasında sağa sola grafitiler çizen ve polise Molotof kokteylleri atan anarşistler tarafından kısmen doldurulmakta.
and we start scribbling, and-- so the idea is that you can really,
Yani devam ediyoruz, karalamaya başlıyoruz ve yani buradaki fikir gerçekten çizebileceğiniz, bilirsiniz sürece dahil
You used to get up before reveille and scribble on papers.
Ne var bunda? Sen de sabahları erken kalkıp kağıt karalıyorsun.
So what? You used to get up before reveille and scribble on papers?
Sen de sabahları erken kalkıp kağıt karalıyorsun. Ne var bunda?
Don't worry about those scribbles.
Bu karalamalar için endişelenme.
What the hell are all these childish scribbles?
Bu çocukça karalamalar ne böyle?
What do these black scribbles mean, Kaku?
Bu siyah karalamalar ne anlama geliyor Kaku?
I can't read those scribbles, but I can see colors.
Bu karalamaları okuyamıyorum ama renkleri görüyorum.
I don't think these are just scribbles.
Bunların sıradan karalamalar olduğunu sanmıyorum.
These scribbles are from another man yet to be identified.
Bu karalamalar ise henüz bilmediğimiz bir adama ait.
These scribbles are a bunch of cockamamie balderdash!
Bu karalamalar bir avuç saçma sapan zırvalık!
You can scribble here.
Buraya bir şeyler yazabilirsin.
Are all these childish scribbles? What the hell?
Bu çocukça karalamalar ne böyle?
Discuss, nothing! These scribbles are a bunch of cockamamie balderdash!
Konuşacak birşey yok! Bu karalamalar bir avuç saçma sapan zırvalık!
Results: 41, Time: 0.0635

Top dictionary queries

English - Turkish