SEDUCTIVE in Turkish translation

• baştan çıkarıcı
• çekici
• ayartıcı
• çekicidir

Examples of using Seductive in English and their translations into Turkish

more seductive. No.
daha ayartıcı.

Quicker, easier, more seductive.- No, no.
Hayır, hayır, hayır. Daha hızlı, daha kolay, daha ayartıcı.

Quicker, easier, more seductive. No.
Hayır. Daha hızlı, daha kolay, daha çekici.

more seductive.
daha çekici.

more seductive.
daha çekici.

Quicker, easier, more seductive. No… no… no.
Hayır.- Hayır. Daha hızlı, daha kolay, daha çekici.

more seductive.
daha çekici.

It was very seductive… once.
Çok cazipti bir zamanlar.

I have never known Josie's seductive powers to fail.
Josienin baştan çıkarma yeteneğinin başarısız olduğuna rastlamadım hiç.

I sing seductive lure you here?
Baştan çıkaran şarkılarım mı sizi buraya getirdi?

Raunchy, seductive and super sexy.
Abazan baştan çıkaran ve çok seksi.

The English laugh not even with the seductive tourists.
İngilizler, baştan çıkaran turistlerle bile güldürmüyor.

Eternally, my seductive lover, beloved sea.
Sonsuza dek, baştan çıkaran sevgilim, sevgili denizim.

He has seductive eyes, but he's still not that sexy.
Baştan çıkartıcı gözleri var ama yine de o kadar seksi değil.

He's really powerful… seductive.
O gerçekten güçlüdür. Baştan çıkarıcıdır.

Even your words are so seductive.
Sözlerin bile çok kışkırtıcı.

More seductive than all that.
Hepsinden daha cezbedici.

It was banned because the sound was so beautiful… so seductive.
Yasaklandı çünkü sesi çok güzeldi. Baştan çıkarıcıydı.

Very seductive.
Çok baştan çıkarıcı.

Seductive voice.
Baştan çıkarıcı sesim.