STONY in Turkish translation

• stony
• taşo
• taşlı
• taşlık
• kayalık
• taş
• taştan

Examples of using Stony in English and their translations into Turkish

The hot orangy thing under the stony mantlepiece.
Taştan şöminenin içindeki sıcak ve portakal renkli şeyin içinde.

Feels really stony.
Gerçekten taş hissettiriyor.

Stony I want a ruler immediately.
Taşo, derhal cetvel şeklinde bir sopa istiyorum.

I was born in the woods, I was raised in stony ground.
Ben ormanda doğdum, taşlı zeminde büyüdüm.

Stony please.
Taşo lütfen.

Nobody knows what that place is, what happens in that stony ground.
Kimse o yerin ne olduğunu bilmiyor… o taşlı zeminde olanları.

Stony come with me.
Taşo gel bakalım benimle.

What happens in that stony ground. Nobody knows what that place is.
Kimse o yerin ne olduğunu bilmiyor… o taşlı zeminde olanları.

Mimi Stony Cuhara Crow Dimi.
Mimi, Taşo, Cuhara, Karga, Dimi.

Stony I congratulate you.
Taşo, seni tebrik ederim.

Stony come here.
Taşo, gel bakalım.

Thanks to my Arogan friend Stony.
Aroganlı dostum, Taşo sayesinde.

Come on Stony.
Haydi, Taşo.

But it was too stony and full of cactus on top.
Ama çok taşlıydı ve her yerde kaktüs vardı.

You know Stony.
Stonyi tanıyorsun.

How did you know Stony the son of the Rock?
Kaya oğlu Taşoyu nasıl bilirdiniz?

But ask that question to Stony I am neutral towards you.
Ama onu Taşoya soracaksın, ben sana karşı nötrüm.

Nobody knows what that place is, what happens in that stony ground.
Ve o sert toprağın altında neler olduğunu bilmiyor. Kimse oranın ne olduğunu.

Tears. Laughter. And stony faces.
Gözyaşı, kahkaha kaskatı yüzler.

Mark Gaskell are both stony broke.
Mark Gaskell meteliksiz kalmislar.