SUPERGLUE in Turkish translation

• yapıştırıcı
• süper yapıştırıcı
• japon yapıştırıcısı
• yapıştırıcıyı
• süper zamk
• yapıştırmak

Examples of using Superglue in English and their translations into Turkish

I thought you said your dad's macaroni cheese was like eating superglue?
Babanın peynirli makarnasını yemenin tutkal yemek gibi olduğunu söylediğini sanıyordum?

Superglue Sit down.
Süper yapıştırıcı mı? Otur.

Superglue Sit down?
Otur. Süper yapıştırıcı mı?

Superglue? Are you crazy, man?
Süper yapıştırıcı mı? Delirdin mi dostum?

Are you crazy, man? Superglue?
Süper yapıştırıcı mı? Delirdin mi dostum?

You add a little bit of superglue.
Birazcık kuvvetli zamk ekliyorsun.

Superglue? Are you crazy, man?
Delirdin mi dostum? Süper yapıştırıcı mı?

Are you crazy, man? Superglue?
Delirdin mi dostum? Süper yapıştırıcı mı?

That's superglue. Be careful.
Dikkatli ol, o bir Japon yapıştırıcısı.

Superglue sticks together is your fingers? Ever wondered why the best thing that.
Insanların parmaklarını neden en iyi… yapıştırdığını merak ettin mi? Hiç kuvvetli yapıştırıcıların.

She used to cling to him like superglue.
Onun için çıldırıyordu, ona tutkal gibi yapışıyordu.

I took away the staple gun, but he found the superglue.
Zımba tabancasını kaldırdım ama süper güçlü yapıştırıcıyı bulmuş.

Look, I need you to get some superglue and some whisky, all right?
Bak, bana biraz yapıştırıcı ve biraz da viski getirmeni istiyorum tamam mı?

So I came up with a plan to get even. A plan that involved superglue and food coloring.
Ben de bir plan yaptım yapıştırıcı ve gıda boyasının dahil olduğu bir plan.

This insignia was attached with superglue, the same that I found on Deroy and Jordan's bag.
Bu süper yapıştırıcı ile eklenmiş, Deroy and Jordanın çantasında bulduklarımızla aynı.

And enough fresh batteries to choke a Hungry Hungry Hippo. Spare parts, superglue.
Yedek parçalar, süper yapıştırıcı… ve en büyük canavara bile yetecek kadar taze piller.

And enough fresh batteries to choke a Hungry Hungry Hippo. Spare parts, superglue.
Yedek parçalar, süper zamk, ayrıca aç bir su aygırına yetecek kadar yeni pil.

A plan that involved superglue and food coloring. So I came up with a plan to get even.
Ben de bir plan yaptım… yapıştırıcı ve gıda boyasının dahil olduğu bir plan.

Spare parts, superglue, and enough fresh batteries to choke a Hungry Hungry Hippo.
Yedek parçalar, süper yapıştırıcı… ve en büyük canavara bile yetecek kadar taze piller.

A plan that was including the superglue and the colouring matter for foods. Therefore I was going of a plan to avenge myself.
Ben de bir plan yaptım… yapıştırıcı ve gıda boyasının dahil olduğu bir plan.