SYNAPTIC in Turkish translation

sinaptik
synaptic
sinirsel
nerve
nervous
neural
anger
temper
angry
mad
neurological
annoying
irritating
sinir
nerve
nervous
neural
anger
temper
angry
mad
neurological
annoying
irritating

Examples of using Synaptic in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Your synaptic activity appears normal.
Sinaptik hareketlerin normal görünüyor.
His synaptic energy is dropping.
Sinaptik enerji düşüyor.
We synaptic scanned you.
Sinaptik seni taradı.
Synaptic membranes have increased permeability.
Sinaptik zarların geçirgenliği artmış.
Shows his actual synaptic interaction.
Bize onun gerçek sinaptik etkileşimini gösteriyor.
His synaptic field is dissipating.
Sinaptik alanı dağılıyor.
We synaptic scanned you.
Sinaptik tarama yaptık üzerinde.
Her synaptic response is erratic.
Sinaptik tepkileri düzensiz.
Donovan's synaptic growth increased.
Donovanın sinaptik büyümesi hızlandı.
Synaptic relays are operational.
Sinaptik röleler devrede.
I'm reading synaptic failure.
Büyük bir sinaptik bozulma okuyorum.
Synaptic function is failing.
Sinaptik fonksiyonlar durdu.
Memory loss, synaptic shock.
Hafıza kaybı sinaptik şok.
The synaptic pairings are degenerating.
Sinaptik eşleştirmeleri yozlaşmış.
Look at the synaptic activity.
Sinaptik aktiviteye bakın.
She's losing synaptic cohesion.
Sinaptik bağlılığını kaybediyor.
It's losing synaptic cohesion.
Sinaptik bağlılığını kaybediyor.
He knows every synaptic bypass.
Her sinaptik geçişi biliyor.
Some kind of synaptic stimulator.
Galiba bir çeşit sinaptik uyarıcı.
Warning: detected synaptic seepage.
Uyarı sinaptik sızıntı bulundu.
Results: 366, Time: 0.0611

Top dictionary queries

English - Turkish