Examples of using Synthesizer in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Alsa Modular Synthesizer.
Alsa Modüler SentezleyiciName.These words could then be sent to a speech synthesizer.
A synthesizer, at the very least.
En azından bir sentezleyici.boots are based on synthesizer software colors and the bars represent
Simple and efficient, more stable. Have you ever calculated how much energy is wasted running a food synthesizer?
Bir yiyecek sentezleyici ne kadar güç harcıyor, hiç hesapladınız mı? Daha istikrarlı?The duo consists of Alison Goldfrapp(vocals, synthesizer) and Will Gregory synthesizer.
Grupta Alison Goldfrapp( vokal, synthesizer) ve Will Gregory( synthesizer) yer alır.Using this synthesizer to determine the sequences of pathogens,
wherever here is, we better make sure that the food synthesizer works.
burada… kaldığımız vakit yemek sentezleyici çalışsa iyi olur.Standing by if you need anything. There's a food synthesizer in there, and there are lab techs.
İçinde yiyecek sentezleyicisi var bir şeye ihtiyacınız olursa… hemen yanında lab teknikleri var.There's a food synthesizer in there, and there are lab techs standing by if you need anything.
İçinde yiyecek sentezleyicisi var bir şeye ihtiyacınız olursa… hemen yanında lab teknikleri var.Using a less sophisticated synthesizer, a professor in New York stitched together a polio virus genome,
Birleştiricinin kullanımı, biraz daha karmaşık,… Newyorktaki bir Profesör, çocuk felci genini birarayaAnd the speech synthesizer chip right here,
Konuşma sentezleyici çipi de burada,This is a DNA synthesizer, and here at the bottom are just bottles of A, T, C and G-- the four chemicals that make up our DNA chain.
Bu gördüğünüz bir DNA sentezleyicisi. Aşağıdakiler de DNA zincirini oluşturan A, T, C ve G kimyasallarını içeren şişeler.an athlete strongly resembling Stephen Hawking, who repeatedly insults Joe using a voice synthesizer.
benzeyen en büyük rakîbi, bir konuşma sentezleyici kullanarak sürekli olarak Joeyu aşağılar.James's parents are accusing Marcus of hacking the food synthesizer, and I have to ask myself?
Jamesin ebeveynleri Marcusu gıda sentezleyiciyi hacklemekle suçluyor… ve kendi kedime şunu soruyorum: Acaba doğru mu söylüyorlar?Of hacking the food synthesizer, and I have to ask myself: James's parents are accusing Marcus?
Jamesin ebeveynleri Marcusu gıda sentezleyiciyi hacklemekle suçluyor… ve kendi kedime şunu soruyorum: Acaba doğru mu söylüyorlar?I mean, we could start manipulating the sound, but I think then it's just going to sound like a synthesizer, and you wouldn't want that.
Yani, sesi işlemeye başlayabiliriz, ama bence sonra ses org gibi görünecek, ve bunu istemezsin bence.Each synthesizer has a wide variety of adjustable parameters,
Her sentezleyici, zenginlik, kayma, kesme, standart saldırı,Metric consists of vocalist Emily Haines(who also plays the synthesizer and guitar), guitarist James Shaw(who also plays the synthesizer
Grubun vokalisti Emily Haines( ayrıca synthesizer ve gitar çalmaktadır), gitaristi James Shaw( ayrıca theremin çalmaktadır),utilizing some of the new technology of the time, like the Linn drum machine, Moog bass and the OB-X synthesizer.
Moog bass ve OB-X synthesizer gibi zamanında yeni çıkan teknolojileri kullanmıştı.
