TINY DANCER in Turkish translation

['taini 'dɑːnsər]
['taini 'dɑːnsər]
tiny dancer
minik dansçı
küçük dansçı
little dance
ufak bir dansçı
a little dance
small dance

Examples of using Tiny dancer in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hold me closer, tiny dancer.
Yaklaş bana minik dansçı.
No lassos this time, Tiny Dancer. Chaos! Chaos!
Kaos! Bu sefer kement yok Minik Dansçı. Kaos!
Chaos! Chaos! No lassos this time, Tiny Dancer.
Kaos! Bu sefer kement yok Minik Dansçı. Kaos!
Hold me closer, tiny dancer.
Beni o küçük dansçının daha yakınında tutun.
How about tiny dancer?
Minik dansçıya ne dersin?
Losing your sleep because of the tiny dancer?
O ufak dansçı yüzünden mi uykundan oldun?
We found your tiny dancer!
Ufak balerininizi bulduk!
Something's going on with you, tiny dancer.
Sen bir işler karıştırıyorsun, minik dansöz.
Go to sleep, tiny dancer.
Hadi uyu ufak dansçı.
All right, mother trucker, tiny dancer, you got your ears on out there?
Pekala, anne kamyoncu, minik dansçı, duyuyor musunuz beni?
Listen, Tiny Dancer, I wouldn't be flapping my mouth if I would forgotten to get a blood culture on Mr Blair.
Can kulağıyla dinle Minik Dansçı Mr Blairin üzerinde kan damlalarını unutmuş olsaydım Ağzımı kuş kanadı gibi çırpmazdım.
Yes, and he was so blown away by the beauty of it, he sat down… at their lavender piano and played"Tiny Dancer.
Evet ve o güzellikten öylesine etkilendi ki lavanta piyanolarına oturup'' Tiny Dancer'' ı çaldı.
Tiny dancer, I'm gonna have to pull off here and check on this burning inferno here.
Minik dansçı, Burada kenara çekip şu yangın felaketini kontrol edeceğim.
woman… dwarf and tiny dancer… this child… and an old man still in the village.
kadın… Bir cüce ve ufak bir dansçı.
At their lavender piano and played"Tiny Dancer.- No- Yes, and he was so blown away by the beauty of it, he sat down.
Olamaz. Evet ve o güzellikten öylesine etkilendi ki… lavanta piyanolarına oturup Tiny Dancer'' ı çaldı.
The tiny dancer and his even tinier Honda back with us, we reached the location of our final challenge.
Minik dansçı ve daha minik Hondasının aramıza katılmasıyla,… son müsabakamızı yapacağımız yere ulaştık.
Dwarf and tiny dancer… this child and an old man still in the village. Six only are left, young man and woman.
Bu çocuk… Sadece altı kişi kaldı… Genç bir adam ve kadın… Bir cüce ve ufak bir dansçı… Ve köyde kalmaya devam eden bir adam.
I told"tiny dancer" to meet us there at noon,
Minik dansçıya öğlen orada buluşacağımızı söyledim.
I need more batteries for my not so tiny dancers.
Küçük dansçılarım için pil lazım.
And so do my tiny dancers.
Ufak dansçılarımın da öyle.
Results: 53, Time: 0.0497

Tiny dancer in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish