Examples of using Dans in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şarkı söyleyip dans edebilirim.
Aziz patrick günü akşam yemeği ve dans.
Yani dans günü isilik olmak.
Dans ediyorduk, sonra gece yarısı öpüştük.
Fakat dans edeceğim kimse yok.
Ama dans ayakkabılarımı kaybettim.
Sen herkesle dans ediyordun, ben de seninle dans etmek istedim ama.
Dans zor değildir Sadece koordinasyon meselesi.
Hayır, aslında, dans gecesi doğru olanı yaptığını düşünüyorum.
Sanki dans ediyormuş gibi ileri geri sallanıyordu.
Ekstasi dans, GHB ve met seks… K ise uçmak içindir.
Bunu dans gecesi, Herkese açıkca ilan ettiğimi sanıyorum.
Dans edebilirdim bütün gece.
Dans ediyordu.
Dans ediyordunuz değil mi?
Eğer yeterince hızlı dans edersem yitirdiklerimi hatırlamam.
Dans etmen kimsenin umurunda değil, Charlie.
Vik çok iyi dans ettiğinizi söyledi, kolayca öğrenirsiniz herhalde.
Tom ve Mary dans ediyorlardı ama birbirleriyle değil.
Sen gerçekten dans dersine gidiyor musun?