WITH A GROUP in Turkish translation

• bir grup
• bir grupla
• grubuyla

Examples of using With a group in English and their translations into Turkish

And you're going to be working with a group of my best girls.
Ve en iyi kız grubumla iş yapacaksın.

No. I'm with a group of people back on the main island.
Hayır, ana adada bir grupla birlikteyim.

I'm with a group of people back on the main island. No.
Hayır, ana adada bir grupla birlikteyim.

For self-protection. living with a group of women for… Your mother was.
Annen… kendisini koruyabilmek için… bir gurup kadınla yaşıyordu.

He had been with a group called The Main Street Singers.
The Main Street Singers. Adında bir grupla beraberdi.

He's with a group of young people from Eastern Europe.
Doğu Avrupadan gelen mültecilerin oluşturduğu genç grupla beraber kendisi.

Called the"Far Horizons Foundation. Went to college, got involved with a group.
Üniversiteye giderken Uzak Ufuklar Vakfı'' diye bir gruba katılmış.

Firstly… the first time we went out was with a group of people.
Birincisi… ilk kez dışarı çıktığımızda bir grupla birlikteydik.

She then cooperated with a group formed by Orthodox Christian monks, recording two pop/rock/gospel music with them.
Daha sonra Ortodoks Hıristiyan keşişlerin oluşturduğu bir grupla işbirliği yaptı ve onlarla birlikte iki pop/ rock/ gospel tarzında müzik yapmaya başladı.

Halloween night, two years ago, Sara Crewson is out with a group of friends trick or treating,
Yıl önce Cadılar Bayramında… ı. Sara Crewson bir grup arkadaşıyla şeker toplamak için çıktı.

With a group of Argentineans for several years, now. He has been competing, shall we say.
Kendisi uzun bir süredir Arjantinli bir grupla… rekabet hâlinde diyebilirim.

Prior to her death she started a rumor that a Zurich music dealer named Kuch, with a group of three Communists, had put Elser up to the assassination attempt.
Ölümünden önce, üç komünist grubuyla Kuch adında bir Zürih müzik sanatçısının Elseri suikast girişiminde bulunduğuna dair bir rivayet başladı.

She has spent the last two years wasting her life, jet-setting across Europe with a group of international trust fund brats, partying in every capitol on the continent.
Bir grup uluslararası vakıf fonu şımarıklarıyla karadaki her parlamento binasında parti yapıp Avrupa boyunca jetle yolculuk ederek hayatının son iki yılını boşa harcadı.

In today's news, the suspect named Tiger, or his real name… Fadil bin Shafiq, has escaped with a group of mafia.
Ya da gerçek adı Fâdıl Bin Şâkir bir grup mafyadan kurtuldu. Bugünkü haberlerde, Kaplan adlı şüpheli.

Get ready to rock with a group that is truly all about the music-- Covercraft!
Herşeyin gerçekten müzikle alakalı olduğu bir bir müzik grubuyla sallanmaya hazır olun!

Partying in every capitol on the continent. She has spent the last two years wasting her life, jet-setting across Europe with a group of international trust fund brats.
Bir grup uluslararası vakıf fonu şımarıklarıyla karadaki her… parlamento binasında parti yapıp Avrupa boyunca jetle yolculuk… ederek hayatının son iki yılını boşa harcadı.

With a group in China to provide them In 2002, Mr. Rabbit had a deal with a particularly vicious strain of pig flu.
De Bay Tavşan, amansız bir domuz gribi türü sağlamak için Çindeki bir grupla anlaştı.

A few days prior to the disappearance, the authorities say that you and Mrs. Lizette went on a trip to Los Cabos with a group of men.
Bir grup erkekle Los Cabosa gitmişsiniz. Kızın kayboluşundan birkaç gün önce, yetkililerin dediğine göre siz ve Bayan Lizette.

pig flu. In 2002, Mr. Rabbit had a deal with a group in China to provide them.
amansız bir domuz gribi türü sağlamak için Çindeki bir grupla anlaştı.

The Islamic explorer Ibn Battuta journeyed with a group of orphans that were being taken to a remote shido hidden among snowcapped mountains.
İslami gezgin İbn Battuta karlarla kaplı dağların arasında gizli ücra bir sığınağa götürülen bir grup kimsesizle seyahat etmişti.