WITH THE SENATOR in Turkish translation

• senatör
• senatörle
• senatöre
• senatörün

Examples of using With the senator in English and their translations into Turkish

I know you saw me with the Senator.
Beni senatörle birlikteyken gördüğünüzü biliyorum.

With the senator?
Senatör ile mi?

With the senator?
Senatörle birlikte mi?

For the first… Oscar is with the Senator, too?
Oscar, senatör ile de mi birlikte?

The Jedi Anakin Skywalker should never have been allowed to leave with the Senator in tow.
Jedi Anakin Skywalkerın… Senatörle birlikte ayrılmasına asla izin verilmemeliydi.

Mr. Shaw, sir, he's with the senator.
Bay Shaw, efendim, senatörle beraber.

I'm with the senator now.
Şu anda Senatörle birlikteyim.

I was with the Senator all day.
Bütün gün senatörle birlikteydim.

Friends and neighbors haven't noticed anything out of the ordinary with the Senator, or his wife.
Arkadaşları ve komşuları Senatörle ya da karısıyla ilgili herhangi bir sıra dışı durum fark etmemişler.

I should switch with the senator, talk to my people, find out how this is all playing with our international partners.
Senatörle ben yer değişmeliyim adamlarımla konuşur uluslararası ortaklarımızla bu işlerin nasıl döndüğünü öğrenmeye çalışırım.

Now, if you can tell me the last time that happened in your country, I will give you your five minutes with the senator.
Şimdi, bana bunun ülkenizde olduğu en son zamanı söyleyebilirseniz, size senatör ile beş dakika vereceğim.

Ion and I have some issues to discuss with the Senator first. I won't be long.
Ion ile benim,… öncelikle senatörle görüşmemiz gereken bazı meselelerimiz var. Uzun sürmez.

Perhaps you would like to check with the senator and see if he would rather I would officially arrested Logan before asking these questions,
Belki de senatöre danışıp soru sormadan önce Loganı resmi olarak tutuklamamı isteyip istemediğini sormak istersiniz. Çünkü eminim

In your country, I will give you your five minutes with the senator. Now, if you can tell me the last time that happened.
Şimdi, bana bunun ülkenizde olduğu en son zamanı… söyleyebilirseniz, size senatör ile beş dakika… vereceğim.

Perhaps you would like to check with the senator and see if he would rather I arrested Logan.
Belki de senatöre danışıp soru sormadan önce Loganı resmi olarak tutuklamamı isteyip istemediğini sormak istersiniz.

not at her last known address, and hasn't been since her debut with the senator.
para çekmiyor, bilinen son adresine senatörle olanlardan sonra gitmemiş.

Grasping at straws, she pleaded with the senator to make an appointment for her with the president's wife.
Umutsuzluk içinde çırpınarak, başkanın karısından…''''… randevu alması için senatöre yalvardı.

In your country, I will give you your five minutes with the senator. Now, if you can tell me the last time that happened.
Siz ülkenizde bunun en son ne zaman olduğunu söyleyin… size senatörle istediğiniz beş dakikayı ayarlayayım.

When you showed up to my apartment and I said we should get in touch with the senator, you almost had yourself a panic attack.
Daireme geldiğinde sana senatörü arayalım demiştim ve sen neredeyse panik atak geçirecektin.

A band of Cheyenne is coming to talk peace with the senator and Mr. Durant.
Bir grup Cheyenne, Bay Durant ve senatör ile müzakerede bulunmak için buraya geliyor.