ÇIKMAK GIBI in English translation

like going
gitmek gibi
şöyle
like coming out
like getting out
of a doubleheader

Examples of using Çıkmak gibi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bir hayaletle çıkmak gibi sanki.
It's like dating a ghost.
Çıkmak gibi sanki.
It's like a… a date.
Bezelye yemek… Ural Dağlarına çıkmak gibi bir şey oldu.
Eating peas… has become like climbing the Ural Mountains.
Casey, ilk yılında Cappieyle çıkmak gibi bir hata yaptı.
Casey made the mistake of dating Cappie freshman year.
Geveze Cathy bebeği ile çıkmak gibi bir şey.
It's like going on a date with a Chatty Cathy doll.
Damon Harlow gibi diğer insanların acılarından kâr eden bir adamla çıkmak gibi.
Dating a man like Damon Harlow, who profits from others' suffering.
Bağırsakları düzenliyor… Ve yemeğe çıkmak gibi boğucu değil.
It regulates the colon and it's not as stuffy as going out to dinner is.
Ben seni görmek gelecek yakında hapisten çıkmak gibi.
I will come see you as soon as I get out of jail.
Anlaşılan bir yıldızla çıkmak, sıradan biriyle çıkmak gibi adamı çıldırtıyordu.
Apparently, dating a movie star makes you as crazy as dating anyone else.
Evet, çıkmak gibi.
Yeah, going out.
Dedi ki,'' Bu sahneye çıkmak gibi bir his.
He said,"This feels like walking onto a stage.
Evet. Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
YEAH. IT'S LIKE I'M DATING A YOUNG OMAR SHARIF.
Evet. Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
It's like I'm dating a young Omar Sharif. Yeah.
İnsanların çiftleşme ritüelinin ilk evrelerindendir.- Çıkmak gibi.
Like a date. It's an early stage in the mating ritual of homo sapiens.
Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
IT'S LIKE I'M DATING A YOUNG OMAR SHARIF.
Aynı Gabi ile çıkmak gibi.
Sounds like a date with Gabi.
Ama, bir aktrisle çıkmak gibi cennet gibi görünen şey kısa sürede cehenneme dönüştü.
But, like dating an actress, what seemed like heaven soon turned to hell.
Bütün gücünle aptalca bir şey yapmama engel olacağını söz verir misin? Onunla çıkmak gibi bir şey?
Can you just promise me you will do everything in your power to prevent me from doing anything stupid, like going out with him?
Ben varken boşandılar birinci sınıf ve annem bir erkekle çıkmak gibi.
They got divorced when I was in first grade and my mom's, like dating a guy named Bruce Now.
Ben varken boşandılar birinci sınıf ve annem bir erkekle çıkmak gibi.
And my mom's, like dating a guy named Bruce Now. They got divorced when I was in first grade.
Results: 56, Time: 0.0279

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English