Examples of using Çıkmak gibi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir hayaletle çıkmak gibi sanki.
Çıkmak gibi sanki.
Bezelye yemek… Ural Dağlarına çıkmak gibi bir şey oldu.
Casey, ilk yılında Cappieyle çıkmak gibi bir hata yaptı.
Geveze Cathy bebeği ile çıkmak gibi bir şey.
Damon Harlow gibi diğer insanların acılarından kâr eden bir adamla çıkmak gibi.
Bağırsakları düzenliyor… Ve yemeğe çıkmak gibi boğucu değil.
Ben seni görmek gelecek yakında hapisten çıkmak gibi.
Anlaşılan bir yıldızla çıkmak, sıradan biriyle çıkmak gibi adamı çıldırtıyordu.
Evet, çıkmak gibi.
Dedi ki,'' Bu sahneye çıkmak gibi bir his.
Evet. Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
Evet. Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
İnsanların çiftleşme ritüelinin ilk evrelerindendir.- Çıkmak gibi.
Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
Aynı Gabi ile çıkmak gibi.
Ama, bir aktrisle çıkmak gibi cennet gibi görünen şey kısa sürede cehenneme dönüştü.
Bütün gücünle aptalca bir şey yapmama engel olacağını söz verir misin? Onunla çıkmak gibi bir şey?
Ben varken boşandılar birinci sınıf ve annem bir erkekle çıkmak gibi.
Ben varken boşandılar birinci sınıf ve annem bir erkekle çıkmak gibi.