Examples of using Çalışması gereken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O tarz yerlerde çalışması gereken birisine hiç benzemiyorsun. Bende yapmıştım.
İki kere boşanması yüzünden yaşamak için çalışması gereken adam söylüyor. Ki her kuruşuna değdi.
Iş-enerji prensibiyle de merminin kinetik enerjisini sıfıra indirmek için bu sürtünme kuvvetinin çalışması gereken mesafeyi hesaplayabilirim.
Bak, Gaby, dinleme ve konuşma onun üzerinde çalışması gereken temel yetilere benziyor.
Bende yapmıştım. O tarz yerlerde çalışması gereken birisine hiç benzemiyorsun.
Iş-enerji prensibiyle de… merminin kinetik enerjisini sıfıra indirmek için… bu sürtünme kuvvetinin çalışması gereken… mesafeyi hesaplayabilirim.
Iş-enerji prensibiyle de… merminin kinetik enerjisini sıfıra indirmek için… bu sürtünme kuvvetinin çalışması gereken… mesafeyi hesaplayabilirim.
Ama cidden, tek restoran kaldığı için McDonaldsta çalışması gereken… bir aşçıya ne olacak?
Ama gündüz vakti bir kitap kiralama dükkânına geldiniz. Çalışması gereken bir âlimsiniz.
tane-- Toplumsal Bulgu konsepti, birşeye ulaşabilmek için herkesin birlikte çalışması gereken bir dinamik.
Ayrıcalığı çalışması gereken asgari seviyede sınırlamak, bu programların arızalanması
belirli bir durumda bulunabilir: yüklenmesi gereken paketler, çalışması gereken hizmetler veya yazılması gereken dosyalar.
Sayılı Karar ruhu içinde çalışması gereken UNMIKi Kosovadan ihraç edip, yerine bağımsız Kosovayı yaratmış olan
Beraber çalışmam gereken sizler misiniz?
Ben, senin birlikte çalışman gereken adamım. Karşına alacağın adam değil.
Benimle çalışmam gereken buydu.
Karamela! çalışmanız gereken bir örnek!
Karamela! çalışmanız gereken bir örnek.
Baban dünyada etkilemeye çalışman gereken en son kişi.
Çalışmam gereken şeyler var.