ÇAMAŞIRINI in English translation

laundry
çamaşır
çamaşırhane
kirlileri
underwear
külot
iç giyim
iç çamaşırı
donunu
bir çamaşır
panties
külot
iç çamaşırı
don
pantolon
donlu

Examples of using Çamaşırını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Oh, çamaşırını çıkartıyorum.
Oh, you got your.
Her gün diğer insaların… bir dağ boyunda kirli çamaşırını sudan geçirmek zorundaydık.
Every day we would just have to… wade through a mountain of other people's dirty laundry.
İyi çamaşırını fırçalamadan önce hala ebedi mutluluğunu engelleyebilecek bir şey var.
Before you brush off your good underwear there is still one obstacle that lies between you and the eternal happiness you seek.
bilim adamı olabileceği ve Hava Kuvvetlerinin kirli çamaşırını ortaya dökmek istemeyeceğini ima ediyorum.
did go wrong and the Air Force doesn't want their dirty laundry flapping in the wind.
Geçen gün yanlışlıkla senin çamaşırını giydim hani o şirin olan, dantelli falan?
I-I accidentally wore your panties the other day… the really cute pair with the lace job?
çamaşırını koklamak için bir mayın tarlasını sürünerek geçerdin, çamaşırını kamyonla yürya ederdin.
you would crawl through a minefield just to smell the tires on the laundry truck hauling away her skivvies.
Yarın gece'' Roll The Dice'' açılışına gidiyoruz. Shanein çamaşırını görmeye.
We're going to the premiere of"Roll The Dice" tomorrow night to see Shane's underwear.
odama girdiğinde beni annemin çamaşırını giymiş vaziyette bulduğunda bile.
when you walked into my room and saw me dressed in mom's underwear.
Ve en az haftada bir kez Harpera bebek bakıcılığı yapıyor. Kendi çamaşırını yıkayabiliyor.
And babysit Harper at least once a week. He can do his own laundry.
Çünkü aptalca bir şeyler yaparsınız. Annemin çamaşırını çalıp koklayıp onunla boşalmak gibi.
Because you will do something like steal my mum's knickers to sniff and then wank with.
Sivil çamaşırını pisletirdin.
you would piss your civvie pants.
Eve gelip çamaşırlarınızı da yıkıyorlar mı?
And they will come to your house and do your laundry!
Çamaşır sepetine dalan kedinin sebep olduğu iç çamaşırı gibi gözüken şapka.
Underwear'cause you're a cat in the laundry basket hat.
Çamaşırlarınızı dışarıda mı yıkattırıyorsunuz?
You have your laundry delivered?
Bu çamaşırı kaldırayım mı hanmefendi?
Will I put this laundry away for you, ma'am?
Ama çamaşırlarını kendin toplayabilirsin!
But you can back your own underwear!
Kendi pis çamaşırların ortaya dökülsün istemiyorsan tabii.
Not unless you want your own dirty laundry out in the open.
Kimin çamaşırı bunlar?
Whose underwear are these?
Çamaşırlarınızı toplayın.
Take down the laundry.
Kadın çamaşırı giymişim.
I'm wearing women's underwear.
Results: 44, Time: 0.0326

Top dictionary queries

Turkish - English