Examples of using Iç çamaşırını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu yüzden iç çamaşırını yere atmamalısın.
Yani teorik olarak iç çamaşırını değiştirmen gerekir.
Kim böyle çocuksu iç çamaşırını çalar ki?
Pazartesi günleri hangi iç çamaşırını giyersin?
O süpermanin iç çamaşırını çıkarabiliyor… Burnuyla kurşun yakalayabiliyor.
Okula gelmeden önce iç çamaşırını kesmeye başlarsın,
Biliyorsun iç çamaşırını salatamla sonra yemeyi severim.
O, iç çamaşırını giymiş.
Lütfen iç çamaşırını ortalıkta çıkarma, Naomi.
Ama bekleyin bu bizim kızların iç çamaşırını çalmak için son şansımız!
Ben onun iç çamaşırını gördüm.
Ona da iç çamaşırını vermedin değil mi?
Biriniz bana iç çamaşırını versin.
Ve iç çamaşırını.
Çünkü şu anda giydiğim iç çamaşırını pek sevmiyorum da.
Ben iç çamaşırını yıkıyorum, sen nefesini tazeliyorsun.
Yani teorik olarak iç çamaşırını değiştirmen gerekir.
Arkadan çekerler. Çünkü iç çamaşırını yarığa girene kadar.
Ve iç çamaşırını lütfen.
Sadece iç çamaşırını değiştirmeni istedim, böylece utandığını hissetmezsin.