IÇ ÇAMAŞIRINI in English translation

underwear
külot
iç giyim
iç çamaşırı
donunu
bir çamaşır
lingerie
gecelik
iç çamaşırı
kadın çamaşırları
iç giyim
your pants
pantolonunun

Examples of using Iç çamaşırını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu yüzden iç çamaşırını yere atmamalısın.
Which is why you shouldn't throw your underwear on the floor.
Yani teorik olarak iç çamaşırını değiştirmen gerekir.
We're pretending it's Sunday so theoretically you should be changing your underwear.
Kim böyle çocuksu iç çamaşırını çalar ki?
Who would steal childish panties like those?
Pazartesi günleri hangi iç çamaşırını giyersin?
Which panties do you wear on Mondays?
O süpermanin iç çamaşırını çıkarabiliyor… Burnuyla kurşun yakalayabiliyor.
He can remove the underwear of the superman… he can catch a bullet with his nose.
Okula gelmeden önce iç çamaşırını kesmeye başlarsın,
You oughta start cutting your underwear before you get to school.
Biliyorsun iç çamaşırını salatamla sonra yemeyi severim.
You know I want pieces of panty in my salad later.
O, iç çamaşırını giymiş.
He has worn the underwear.
Lütfen iç çamaşırını ortalıkta çıkarma, Naomi.
Please don't take off your underwear in public, Naomi.
Ama bekleyin bu bizim kızların iç çamaşırını çalmak için son şansımız!
But wait, this is our last chance to do a panty raid!
Ben onun iç çamaşırını gördüm.
I have seen her panties.
Ona da iç çamaşırını vermedin değil mi?
You didn't give him your underwear, too, did you?
Biriniz bana iç çamaşırını versin.
One of you give me your underpants.
Ve iç çamaşırını.
And your underwear.
Çünkü şu anda giydiğim iç çamaşırını pek sevmiyorum da.
Because I don't love, love, love the underwear I'm wearing.
Ben iç çamaşırını yıkıyorum, sen nefesini tazeliyorsun.
I'm washing my underwear and you're refreshing your breath.
Yani teorik olarak iç çamaşırını değiştirmen gerekir.
So theoretically you should be changing your underwear.
Arkadan çekerler. Çünkü iç çamaşırını yarığa girene kadar.
Because the underwear is pulled up from the back until it… wedges in.
Ve iç çamaşırını lütfen.
And your underpants, please.
Sadece iç çamaşırını değiştirmeni istedim, böylece utandığını hissetmezsin.
I have asked you to change your underwear, don't shame me.
Results: 199, Time: 0.025

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English