Examples of using Çamurda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çamurda sürüklenmekten bıktım, küfürlerden gına geldi.
Çamurda kayıp düştüm.
Çamurda sürünmek… otlarda yatmak,
Çamurda ki havayı sıkıştırmamışsın.
Çamurda büyüyen lotus çiçeğini gördük.
Onu çamurda sürükledim. Yağmur yağıyordu ve ben.
Bu çamurda üç mil yürünür mü?
Yağmurda çamurda, zombi sürüsünde.
Geri döndüğümüzde, sanki çamurda güreşmiş gibi görünüyorduk.
Muhtemelen patlamayanları çamurda bıraktılar.
Sıska kanatlarla donanmış hiçbir Pterosaur flamingolar gibi çamurda yürüyemezdi.
Onlar olmasaydı hâlâ çamurda emekliyorduk.
Ama hayır. Onlar çamurda yaşamak istiyor.
Kendimi cezalandırmak için çamurda yıkandım.
Hafif ama arabanın yanından geçip çamurda kayboluyor.
Uzun zamandır çamurda oturuyorsunuz.
Işığın tekerleri olmadığı ve çamurda ilerleyemeyeceği gayet açık.
Bayanlar ve baylar. Çamurda sürüklendim.
Buna rağmen, tıpkı çamurda yürüyor gibiyim.
En iyi arkadaşımsın de yoksa çamurda boğarım seni!