ÇARŞAFLARINI in English translation

sheets
çarşaf
sayfa
levha
kağıdı
örtüsü
tabakası
sabıkası
sac
örtünün
linen
keten
çarşaf
çamaşır
bir örtü
ketenin
bez
kumaş
nevresim

Examples of using Çarşaflarını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Buraya gelenlerin çoğu için bu haftalık geziler annelerine bodruma inip, çarşaflarını değiştirmek için gereken şansı yaratıyor.
For a lot of these guys, the weekly trip here is the only chance their mom has to go down to the basement and change their sheets.
Hayır, ödemedi. Roberto, söyle de 19un çarşaflarını değiştirsinler.
Roberto, tell them to change the sheets in 19.- No, he didn't pay.
Anlaşılan, her şeyi tuvalet ispirtosuna daldırmış. Kıyafetlerini, çarşaflarını hatta şiltesini.
Apparently, he doused everything with rubbing alcohol-- his clothes, the linens, even his mattress.
İki koltuğu da istiyorum, çarşaflarını yıkamayı unutmuş olabilirsin diye birini saklamalı mıyım?
Want both barrels now or should I save one in case you forgot to clean the sheets?
Yatak odanızın çarşaflarını değiştirdim. Aşağıdaki banyoya ve Violetinkine yeni havlular koydum.
I changed the sheets in your bedroom, fresh towels in the downstairs bath and Violet's.
Seni yıkayacaklar, elbiselerini, çarşaflarını yıkayıp evini güzelce temizleyecekler.
But they will give you a bath, do your laundry, and give your house a good clean.
onlara yemek yapıyor,… temizliklerini yapıyor, çarşaflarını değiştiriyorlar.
they even, uh, change the sheets.
Dedektiflerin aktardığına göre, sonrasında cesedini yakmak için çukura koyup… ateşin üzerine yatak çarşaflarını attılar… ve cesetten arta kalanların bir bölümünü yakınlardaki bir çakıl ocağına götürdüler.
And scattering some of the remains in a nearby gravel pit. They then put her body in a fire pit, investigators say, throwing bed sheets on top of the fire.
Çocuğun temiz çarşafa, havluya… diş fırçasına ihtiyacı var.
The boy's gonna need fresh sheets and towels and a toothbrush.
Peki kendilerini asacak çarşafı nereden buldular?
So where did they get the sheets to hang themselves?
Sloan gibi birinin çarşafını yıkamamasına imkân yok, bu yüzden yeni olmalılar.
No way a guy like Sloan wouldn't wash his sheets, so they're fresh.
Ayrıca hamamdaki çarşaflarla aramda pijamalarımın olması hoşuma gidiyor.
And I like my own pajamas between me and the sheets in a Turkish bath.
Çarşaflarımı değiştirdim mum yaktım
I changed my sheets, I… lit candles,
Çarşafın altına gir ve uyuyormuş gibi yap.
Just get under the sheets and sleep.
Tutmaya çalış çünkü çarşafını ya da kıyafetlerini değiştirmeyeceğiz.
Try to keep… because we do not go your sheets or changing clothes.
Üstelik, çarşafların senin gibi kokmasını istemiyorum.
Also I don't want the sheets to smell of you.
Sanırım çarşafların iplik sayısı 800dü
I guess the sheets had an 800 thread count
Bayan Wiley, bütün çarşaflara, masa örtülerine ve havlulara ihtiyacımız var.
Mrs. Wiley, we need all the sheets, tablecloths.
Sanırım çarşafın burada.
I think the sheets are in here.
Tüm temiz çarşaflara, sargı bezine ve vazeline ihtiyacım var.
I will need some fresh sheets, gauze, and all the Vaseline you have.
Results: 127, Time: 0.0283

Çarşaflarını in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English