Examples of using Çayla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu yüzden kullananlar çayla hafifletirler.
Fakat kahve ve çayla başlayabilirsin.
Çinden gelerek Britanya üzerinden getirilen çayla ağzına kadar doluydu.
Bu kupa hâlâ onun içindeki çayla birlikte Emmanın masasında bulundu.
Gidip tavuklara bakıver, çayla ben ilgilenirim.
Yard. Doç. Dr. İlker Çayla, Okan Üniversitesi.
Şey, nerede bitirirsen, elindeki çayla çabucak dön.
Sanki Bostondaki herkes çayla ilgileniyor gibi.
Biliyor musunuz Bay Nobbs, burası çayla işliyor diye düşünüyorum.
Bazı çömlekler, bu parlaklığı 400 yıI önce yapıImış çayla kazanmışlardır.
Ben hiç sütü çayla birlikte içmedim.
O yüzden bağımlıları çayla karıştırır.
Geçen yıl yaptığın gibi çayla işini yap.
Geçen yıl yaptığın gibi çayla hünerini sergile.
Başta gördüm ama daha sonra çayla birlikte güvenilir olduğunu kanıtladı, değil mi?
Bay Hiç Kimse, beni neden bu çayla ekmek yiyen… suçlu hergeleyle aynı odaya koydunuz acaba?
Genelde değildir, fakat bu çayla karıştırılmış… eminim ki, çocukların hastalanmasına bu sebep oldu. ve bu yoğunluk.
Ben bir tost ve çayla da idare ederim… yeter ki çukulatalarım yanımda olsun.
Bizi çayla, müzikle, yemekle bu yüzden mi rahat ettirmeye çalışıyordu?
çocukların hastalanmasına bu sebep oldu. Genelde değildir, fakat bu çayla karıştırılmış.