ÇEVIRDIN in English translation

you turned
çeviriyorsun
dönüyorsun
çevirirsen
çevirirsin
dönüp
dön
çevir
dönüştüğünü
dönün
açsan
made
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın
flip
çevir
kapaklı
döndür
değiştirmelerini
takla
salto
fiske
alabora
yazı tura
at
you have translated
did you translate
çevireceksin
did you dial
you turn
çeviriyorsun
dönüyorsun
çevirirsen
çevirirsin
dönüp
dön
çevir
dönüştüğünü
dönün
açsan
make
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın
have dialed
you converted

Examples of using Çevirdin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çamaşırları en son sen yıkadığında her şeyi mavi ve kırmızıya çevirdin.
So no. Last time you did the laundry, you turned everything blue and red.
Çünkü sen benim ülkemi hapishaneye çevirdin.
Because you make my country a prison.
Onu Game Boy kasedine çevirdin. Kıpırdama!
Don't move. You turned him into a Game Boy cartridge!
Onu Game Boy kasedine çevirdin. Kıpırdama!
You turned him into a Game Boy cartridge. Don't move!
Kendi paçanı kurtarmak için halkına sırt çevirdin.
You turned your back on your people to save your own skin?
Bu hastalığın karşılığını aldı ve birçok insanı Plaguelingse çevirdin.
That was ill-gotten money, and you turned many people into Plaguelings.
Bu hastalığın karşılığını aldı ve birçok insanı Plaguelingse çevirdin.
And you turned many people into Plaguelings. That was ill-gotten money.
Onun yatak odasını donmuş yoğurt diskosuna çevirdin. Ben mi?
You turned her bedroom into a fro-yo disco. Me?
Demek küçük kızkardeşimi arazide iş bitiren bir fahişeye çevirdin,?
You turned my little sister… into a field slut?
Kız kardeşimi bir hayalet hikayesine çevirdin.- Hayır.
You turned my sister into a ghost story.- No.
Onu bana karşı çevirdin.
You turned her against me.
Ve sonra da beni bir lamaya çevirdin!
And you turned me into a llama!
Bahçemizi bir esir kampına mı çevirdin?
You turned our yard into a prison camp?
Beni hayalete çevirdin.
You turned me into a ghost.
Üzerinde deli gömleğiyle telefonu nasıl çevirdin?
How do you dial a phone with a straightjacket on?
Onu çevirdin, değil mi?
You did turn her, right?
Rumsfeldi bir dadıya çevirdin… İşte sen'' Kötü Kız'' sın.
You make Rumsfeld look like a nanny… that's how badass you are.
Hayatımı kabusa çevirdin, bana borçlusun!
You have made my life a nightmare! You owe me!
Dul kadınları eli boş çevirdin, Öksüzlerin kolunu kanadını kırdın.
Thou has sent widows away empty, and the arms of the fatherless have been broken.
Harika çevirdin, dostum.
Great roll, man.
Results: 275, Time: 0.0374

Top dictionary queries

Turkish - English