Examples of using Çizmişti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aynen, Frank senin resmine göt çizmişti.
Melekleri çizmişti. Ne?
What? She was drawing angels?Seni çizmişti, değil mi?
Yang kendini çizmemişti. Abigaili çizmişti.
Bir yonca çizmişti.
She had drawn a shamrock.Turk bana çizmişti.
Yüzlerce yıl önce birisi üzerini çizmişti.
Someone had scratched on it hundreds of years ago.Ve bizim en güçlü atışımız, onun dışını bile zar zor çizmişti.
En son kamptayken biri bana bir şey çizmişti.
Çocuk, duvara küçük bir çöp adam şekli çizmişti.
The boy had drawn… a small stick figure onto the wall.Altına da iki büyük meme çizmişti.
Tırnaklarına gülen yüz çizmişti.
She had painted smiley faces on the toes.Bir kedi resmi çizmişti.
He drew a picture of a cat.Ne? Melekleri çizmişti.
What? She was drawing angels.İşin en iyi tarafı ise… Bir harita çizmişti.
And the best part of all, he drew a map.Ancak havadan anlaşılabilir ki onlar da tanrılar görsün diye çizmişti.
Onunla mülakat yaptığında kusursuz bir çember çizmişti.
When you interviewed him Because he drew a perfect circle freehand.Bir SS subayının bağırsaklarının kontrolünü kaybederken çizmişti. İlkinde.
In the first, he drew an SS officer losing control of his bowels.Bir SS subayının bağırsaklarının kontrolünü kaybederken çizmişti. İlkinde.
He drew an SS officer losing control of his bowels. In the first.Baban onun romanlarına minyatürler çizmişti. Evet.
