DREW in Turkish translation

• drew
• çizdi
• çekti
• çizerken
• çizmiş
• çizdim
• çizdiği
• drewin
• drewi
• drewe
• çekmiş
• çektim
• çektik
• çizer

Examples of using Drew in English and their translations into Turkish

You sent agents to investigate Drew because you're going to stop that now.
Drewi soruşturması için ajanlar yolladın. Bunu hemen durduracaksın.

Is it a coincidence that this behavior syncs with Drew showing up last week?
Bu davranışının Drewin geçen hafta gelişiyle olanla aynı olması bir tesadüf mü?

Okay, the symbol that Nora drew was a time travel spell, right?
Tamam, Noranın çizdiği sembol bir zaman yolculuğu büyüsüydü, değil mi?

Holden drew these, and… and you know what they are.
Holden bunları çizmiş ve… bunlar ne biliyorsun.

I drew a comic strip about you for my school project.-You were my hero.
Benim kahramanımdın. Okul projesinde hakkında bir çizgi roman çizdim.

Jeannie drew that's somebody she saw in the house the night before last.
Geçen gece evde birini görmüş. Jeannie çizdi.

She just loves Drew, and she's blaming me for everything.
Drewe bayılırdı. Her şey için beni suçluyor.

What are you gonna do? Challenge Drew to a bake-off?
Drewi fırın düellosuna mı davet edeceksin?

You didn't know drew was coming to see me?
Drewin beni görmeye geleceğini bilmiyor muydun?

That's the mask Emily drew. Durand! Nick?
Şuradaki Emilynin çizdiği maske. Durand! Nick?

My niece drew a picture of me, and I look so fat!
Yeğenim bir resmimi çizmiş ve çok şişman gözüküyorum!

Yesterday, your friend Vives drew a crowd of fifteen thousand for his concert.
Dün akşam, arkadaşın Vives konserine on beş bin kişilik bir kalabalık çekmiş.

You were my hero. I drew a comic strip about you for my school project.
Benim kahramanımdın. Okul projesinde hakkında bir çizgi roman çizdim.

Someone drew a penis on my car. Attention, Griffins.
Dikkat, Griffinler. Birisi arabama bir penis çizdi.

After I helped Drew with his math, his score changed by a whole grade.
Drewe matematik dersinde yardım ettikten sonra, aldığı not, tamamen değişti.

You may not have liked Drew, but at least you respected him.
Drewi sevmiyordun ama, en azından ona saygı gösteriyordun.

The important thing to Mr. Kessler will be that I let Drew go.
Önemli olan Bay Kesslerin Drewin gitmesine izin verdiğimi bilmesi.

You said my dad drew a map of the Nemrut tunnels.
Babamın Nemrut tünellerini çizdiği bir harita var demiştin.

Asano drew his sword?
Asano kılıcını mı çekmiş?

But I drew my sword and told him.
Ama ben kılıcımı çektim ve ona.