ÇEKTIK in English translation

we pulled
çekiyoruz
çekersek
çekeceğiz
çekmeliyiz
çekip
çıkar
çekiliyoruz
geri çekip
çekilmemiz
we got
alıyoruz
alırız
var
alırsak
aldık
alacağız
elimizde
anladık
ulaşana
gittiğimiz
we drew
çizsek
çizersek
çekeriz
çiziyoruz
çizelim
took
al
almak
alıp
alacak
kabul
alman
sürer
götür
alın
götürün
picture
resim
fotoğraf
film
hayal
görüntü
tablo
resmi
we filmed
filme
çekiyoruz
take
al
almak
alıp
alacak
kabul
alman
sürer
götür
alın
götürün

Examples of using Çektik in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kralı kendi tarafımıza çektik, Long Fengi tutuklattık.
We got the king on our side, we got Long Feng arrested.
Bakalım kim ısıracak. Kuyruğu çektik.
Now we see who bites. We pulled the tail.
Tüm bunlara rağmen… Üç, iki, bir… çektik.
But despite all this… Three, two, one… we filmed.
İyi polis, kötü polis'' diye çöp çektik ve o kazandı.
We drew straws for"good cop, bad cop" and he won.
Tamam dur, çok çektik.
Okay, stop, we got plenty.
Bishop. -Mesajı çektik, efendim.
We pulled the message, sir. Bishop.
Bu kadar çektik.
That's about all we got.
Sonra hamamda çöp çektik.
And in the bathhouse, we drew straws and.
Bu yüzden kiralama sözleşmelerini çektik Adios.
So we pulled rental contracts Adios.
Ayrıca her şeyi kameraya çektik.
And we got the whole thing on camera.
Bir toplantı yaptık, çöp çektik ve sen çıktın.
We had a meeting and we drew straws and we got you.
Anahtarı birlikte çektik.
We pulled that key together.
Eh, en azından güzel bir uyku çektik.
Well, at least we got a good night's sleep.
Erken sabah karşılama masasında ilk kimin gideceğine karar vermek için kura çektik.
We drew lots to decide who would go first at the early morning reception desk.
Zor oldu ama seni dışarı çektik.
It was rough, but we pulled you out.
Timimizi geri çektik.
We got back our team.
Hayır, biraz ot çektik.
No, we got stoned.
Tamam. Yeteri kadar çektik.
We got enough. All right.
Tamam. Yeteri kadar çektik.
All right. We got enough.
Müzik videosu mahvoldu ama ilgi çekici bir şeyler çektik.
The music video was ruined, but we got some juicy stuff.
Results: 219, Time: 0.0437

Top dictionary queries

Turkish - English