ÇOK ÇALIŞIR in English translation

works hard
sıkı çalış
çok çalış
sıkı çalışırsan
çok çalışırsan
çalışıyor
is a hard worker
works a lot
çok çalışmak
studies hard
çok çalış
sıkı çalış
derslerine çalış
ağır çalışmak
çalışma zor
work hard
sıkı çalış
çok çalış
sıkı çalışırsan
çok çalışırsan
çalışıyor

Examples of using Çok çalışır in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom her zaman çok çalışır.
Tom works hard all the time.
Çok çalışır ve biraz da cazibelidir.
Hard work and a little charm.
İyi öğrenciler çok çalışır.
Good students study hard.
Çok çalışır.
Working too hard.
Benim annem çok çalışır, tüm gün, tüm hayatı boyunca.
My mother, she work very hard, all day, all her life.
Çok çalışır, çok oynar.
He works hard, he plays hard..
Yapılan işi alır. Çok çalışır. Ona kefilim.
He shows up, he gets the job done and he works hard.
O çok çalışır.
He works very hard.
O çok çalışır.
He tries hard.
Çok çalışır ve hapishane hayatına uyum sağlamayı dener.
He works hard and tries to adjust to prison life.
Yazılımcılar çok çalışır, yeterince uyuyamazlar.
Coders work too hard, don't get enough sleep.
Eğer çok çalışır ve az yerse, onu alabiliriz.
If he works hard on a little food, then we will keep him.
O çok çalışır. Oh, Henry.
He works very hard. Oh, Henry.
Tom çok çalışır ama Mary kadar çok değil.
Tom works very hard, but not as hard as Mary.
Çok çalışır, zor oynarım.
I work hard, and I play hard..
O çok çalışır.
He works too much.
Çok çalışır ve çok okur.
He works hard, and-and he reads a lot.
Çok çalışır ve iyi yemek yapar.
She works hard and is a good cook.
Herkes çok çalışır.
Everyone works very hard.
Çok çalışır, oğluma bakarım ben.
I work hard. I take care of my son.
Results: 70, Time: 0.0445

Çok çalışır in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English