Examples of using Çok yemek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çünkü karanlık olan vaktiyle çok yemek yapardı.
İlginçti, düşünecek çok yemek var.
Ve biliyorsun, yemek pişirirken çok yemek yedim. .
Ancak bunların besin değeri bile çok düşük olduğundan çok yemek zorundalar. O yüzden neredeyse uyanık oldukları tüm zamanı beslenerek geçiriyorlar.
Dabé bunun gibi daha çok yemek pişirir misin diye sormamı istedi çöplüğündeki tüm kopukları için.
Hey. Çok yemek konuşuyor olabilirim ama dün kediyi besledin mi?
Çok yemeyi bırakırsam, kalp çarpıntılarım geçermiş.
Tanrım, çok yedim!
Çok yemişim be.
Ben çok yedim.
Bu kadar çok yiyen birini, hiç görmemiştim.
Çok yer tutmuyor ve Asyalı dekoruna da uyuyor.
Tom çok yiyor, değil mi?
Senin kadar çok yiyen bir kız görmedim.
Çok yiyeceğimiz var.
Çok yedim, eritmek için dokuz tane erkeğe çakmam gerekecek.
O koltuk çok yer kaplıyor.
O kanepe çok yer kaplıyor.
Çok yiyorsun zaten.
Um, Çok yiyin ve uzun yaşayın.